Examples of using "Himalaya" in a sentence and their turkish translations:
Himalayalar'da yaşıyorum.
Hindukuş-Himalaya bölgesi
Çünkü Hindukuş-Himalaya dağları,
Hindukuş-Himalaya buzulları bir süredir eriyorlarmış.
Hindukuş-Himalaya bölgesinde,
"insan yiyen Rudraprayag parsından" bahsediyor.
Hindukuş Himalaya dağlarındaki buzun üçte birinin
Himalaya sisindeki bir göçebenin sesini duymuş gibi hissettim.