Translation of "Bek" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Bek" in a sentence and their turkish translations:

Hou je grote bek!

O çeneni kapa!

Hou je bek, Fred!

- Kes sesini, Fred!
- Kapa çeneni, Fred!

Zijn bek opent een beetje.

İşte, ağzı biraz açılıyor.

Breek me de bek niet open!

- Kötü söyletme bana!
- Ağzımı açtırma!

Receptoren in zijn bek proeven de lucht.

Ağzındaki alıcılar havanın tadına bakıyor.

- Hou je bek, idioot!
- Mond dicht, dommerik!

Kapa çeneni, seni aptal!

En ik zie duidelijk... ...haar arm in z'n bek.

Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.

De hond had een stuk vlees in zijn bek.

Köpeğin ağzında bir parça et vardı.

Turkije is lekker, zo lang je je bek houdt.

Türkiye, ağzını kapalı tuttuğun sürece güzeldir.

Een gegeven paard mag je niet in de bek kijken.

- Üzümünü ye bağını sorma.
- Beleş atın dişine bakılmaz.