Translation of "Begrijp" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Begrijp" in a sentence and their turkish translations:

- Ik begrijp uw gevoelens.
- Ik begrijp je gevoelens.
- Ik begrijp je gevoel.

Hislerini anlıyorum.

- Ik begrijp jouw probleem.
- Ik begrijp uw probleem.
- Ik begrijp jullie probleem.

Sorununu anlıyorum.

- Ik begrijp uw taal.
- Ik begrijp jouw taal.
- Ik begrijp jullie taal.

Dilini anlıyorum.

- Ik begrijp je gevoelens.
- Ik begrijp je gevoel.

Hislerini anlıyorum.

Dat begrijp ik.

Ben onu anlıyorum.

Ik begrijp het!

Anlıyorum!

Ik begrijp jullie.

Seni anlıyorum.

Ik begrijp hem.

Onu anlıyorum.

Ik begrijp haar.

Onu anlıyorum.

Begrijp je me?

- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?

Ik begrijp het.

Anlıyorum.

- Begrepen.
- Ik begrijp het.
- Ik snap het!
- Oké.
- Ik begrijp dat wel.
- Dat begrijp ik.

Anlıyorum.

- Ik begrijp je vraag niet.
- Ik begrijp jullie vraag niet.
- Ik begrijp uw vraag niet.

- Sorunu anlamıyorum.
- Sorunuzu anlamıyorum.

Ik begrijp dat niet,

Bunu hiç anlamıyorum

Begrijp me niet verkeerd.

Beni yanlış anlamayın.

Begrijp je het verschil?

Farkı anlıyor musun?

Nu begrijp ik het.

Şimdi anlıyorum.

Begrijp je de missie?

Görevi anlıyor musun?

Ik begrijp het niet.

Anlamıyorum.

Ik begrijp u niet.

- Sizi anlamıyorum.
- Seni anlamıyorum.

Ik begrijp je afkeer.

Nefretinizi anlıyorum.

Ik begrijp je niet.

- Sizi anlamıyorum.
- Seni anlamıyorum.

Ik begrijp Toms frustratie.

Tom'un hüsranını anlayabilirim.

Ik begrijp Tom niet.

Tom'u anlamıyorum.

Ik begrijp kunst niet.

Ben sanattan anlamıyorum.

Begrijp je me nu?

Şimdi beni anlıyor musun?

Ik begrijp dat wel.

Anlıyorum.

Ik begrijp wiskunde niet.

Matematiği anlamıyorum.

- Ik begrijp alles wat je zei.
- Ik begrijp alles wat u zei.
- Ik begrijp alles wat jullie zeiden.

Söylediğin her şeyi anlıyorum.

- Ik begrijp het min of meer.
- In zekere zin begrijp ik het.

Ben bir tür anlıyorum.

- Ik begrijp niet wat u bedoelt.
- Ik begrijp niet wat je bedoelt.

Ne demek istediğini anlamıyorum.

- Sorry, ik begrijp het niet.
- Het spijt me, ik begrijp het niet.

Affedersin, anlamıyorum.

- Ik begrijp niet wat je zegt.
- Ik begrijp niet wat u zegt.

Ne dediğini anlamıyorum.

- Ik begrijp het meer of minder.
- Ik begrijp het min of meer.

Bunu az çok anlıyorum.

Ik begrijp het gewoon niet.

Sadece bunu anlamıyorum.

Ik begrijp wat ze zegt.

Onun dediğini anlıyorum.

Begrijp je wat ik bedoel?

Demek istediğimi anlıyor musun?

Ik begrijp dit woord niet.

- Ben bu kelimeyi anlamıyorum.
- Bu kelimeyi anlamıyorum.

Nee, ik begrijp het niet.

Hayır, anlamıyorum.

Ik begrijp een beetje Duits.

Ben biraz Almanca anlıyorum.

Ik begrijp de spelregels niet.

Oyunun kurallarını anlamıyorum.

Begrijp je wat hier gebeurt?

Burada neler olduğunu anlıyor musun?

Ik begrijp dit gedicht niet.

Bu şiiri anlamıyorum.

Ik begrijp dit land niet.

Bu ülkeyi anlamıyorum.

Ik begrijp wat je zegt.

Ne dediğini anlıyorum.

Ik begrijp het nieuws niet.

Haberleri anlamıyorum.

Ik begrijp er niks van.

Konuya Fransız kaldım.

Ik begrijp die logica niet.

O mantığı anlamıyorum.

Ik begrijp de zin niet.

Cümleyi anlamıyorum.

Ik begrijp deze vertalingen niet.

Bu çevirileri anlamıyorum.

- Ik begrijp er geen woord van.
- Ik begrijp geen woord.
- Ik versta geen woord.

Ben bir kelime bile anlamıyorum.

Ik begrijp hoe je je voelt.

Ben nasıl hissettiğini anlıyorum.

- Ik begrijp het.
- Ik snap het.

Anlıyorum.

- Begrijp je dat?
- Snap je dat?

Onu anlıyor musun?

- Begrijp je me?
- Begrijpen jullie me?

- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?

Ik begrijp de vraag echt niet.

Ben soruyu gerçekten anlamıyorum.

Ik begrijp niet wat me overkomt.

Bana ne olduğunu anlamıyorum.

Ik begrijp niet waarom je weggaat.

Neden gittiğini anlamıyorum.

Ik begrijp helemaal niets van Frans.

Fransızcayı hiç anlamam.

- Begrijp je Engels?
- Versta jij Engels?

İngilizce anlıyor musun?

Ik begrijp geen snars van wetenschap.

Ben bilimden anlamıyorum.

Ja, ik begrijp het. Dank u.

Evet, anlıyorum. Teşekkürler.

Ik begrijp absoluut niets van Duits.

Ben Almancayı hiç anlamıyorum.

Neen, ik begrijp mevrouw Kunze niet.

Hayır, Bayan Kunze'yi anlamıyorum.

Ik begrijp het meer of minder.

Az çok anlıyorum.

- Er staan veel woorden die ik niet begrijp.
- Er zijn veel woorden die ik niet begrijp.

- Anlamadığım birçok kelime var.
- Anlamadığım bir sürü kelime var.
- Anlamadığım birçok sözcük var.
- Anlamadığım bir sürü sözcük var.

"Dat begrijp ik," zeg ik tegen ze,

Onlara ''Anlıyorum'' diyorum,

Ik begrijp niet helemaal wat hij zegt.

Onun ne dediğini tamamen anlamıyorum.

Ik begrijp niet waarom ze niet komt.

Onun neden gelmediğini anlamıyorum.

Er is iets, wat ik niet begrijp.

Anlamadığım bir şey var.

Ik begrijp niets van wat je zegt.

Söylediğin şeyi anlamıyorum.

Het spijt me, ik begrijp het niet.

Affedersiniz, anlamıyorum.

Ik begrijp niet wat de leraar zegt.

Öğretmenin söylediklerini anlamıyorum.

- Ik denk dat ik het snap.
- Ik denk dat ik het begrijp.
- Ik geloof dat ik het begrijp.

Ben anladığıma inanıyorum.

Ik begrijp niet wat zijn echte doel is.

Onun gerçek amacını anlayamıyorum.

Ik begrijp niet waarom hij zo opeens wegging.

Aniden gitme sebebini anlayamıyorum.

- Verstaat ge?
- Versta je?
- Begrijpt u?
- Begrijp je?

- Lan duydun mu beni?
- Kapiş?
- Çaktın mı köfteyi?

Ik begrijp niet wat hij probeert te zeggen.

Ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Er zijn wat dingen die ik niet begrijp.

Anlamadığım bazı şeyler var.