Examples of using "om" in a sentence and their turkish translations:
Göze göz, dişe diş.
Göze göz, dişe diş.
Sağ kalmak için, yaşamak için mücadele ediyoruz.
Bir dizi dominonun düşmesi için
Emniyet kemerlerinizi bağlayın.
- Kişisel nedenlerden dolayı.
- Kişisel nedenlerle.
Geriye dön!
Giysilerini değiştir.
Nöbetleşerek yapın.
Emniyet kemerini tak, lütfen.
Çevrenize bir göz atın.
Yaşamak için çalışın, çalışmak için yaşamayın.
Yardım çağırmak için başka yollar bulacağız
uçak kazası can kaybı riski %99 daha az,
Benden para istemenin faydası yok.
Ondan yardım istemeyecek kadar çok gururluydu.
Onların ikisini de severim.
O benim tavsiyemi istedi.
Her şey paraya bakıyor.
Etrafınıza baksanıza!
Gitmekte ya da kalmakta özgürsün.
Tom üstesinden gelinecek zor bir adamdır.
Tom Mary'den yardım istemeye istekli değil.
Burası için mi, yoksa götürmek için mi?
içeriden gelen bu huzurun
Sırayla şarkı söylüyorduk
Bu büyük kayanın çevresine dolayabilirim.
dışlamak için hariç,
Nedenini anlamak için
Bunu göstermek için
yardım çığlığı da atıyor.
yeni teknolojilerle entegre olabileceğimiz anlamına geliyor.
sürekli yiyecek,
destek vermesini emretti .
çevresinde öldürüldü.
yavaşça uzaklaşmamı söyledi.
Zaman doldu.
Para için dileniyor.
Ölme vakti.
Carlos döndü.
Sayfayı çevirin.
Tom yardım istedi.
- Arkanı dön.
- Dönün.
- Dön!
Bileziğini tak.
Bileziği tak.
Sanat için sanat.
Biri yardım için bağırdı.
Onlar etrafında döndüler.
Saat ikide gel.
Üzüm suyu istedim.
Bunu önemsiyorum.
Tom kıyafetlerini değiştirdi.
Onu umursadım.
Onu umursuyorum.
Tom merhamet için yalvardı.
Ken yardım için bağırdı.
Gitmek için mi?
Etrafına bir bak.
Vaktin bitti.
Uyku vakti.
İklimi değiştirmek, tuzlu suyu buharlaştırmak için.
tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek.
işin kötü yanlarını, gerçeği dışa vurmak?
Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız.
Tom benden para istemek için yazıhaneme geldi.
Japonya'nın geleceğinden çok senin hakkında endişeliyim.
Burada mı, paket mi?
- Okul 3:30'da bitti.
- Okul 3.30'da bitti.
- Tom bana 2.30'da onu uyandırmamı istedi.
- Tom onu saat 2.30'da uyandırmamı rica etti.
İnsan yaşamak için yemeli, yemek için yaşamamalı.
Saat on bir benim için iyidir.
Senin hakkında endişeliyiz.
Ölmeye hazır olun.
Yemek yemek için zamanın var mı?
Saat iki buçukta geri döneceğim.
ama geri dönüp suyu getirmek biraz zaman alacaktır.
Ben tıp öğrenimi için Almanya'ya gitmeyi düşünüyorum.
Hayalim dünya çapında gezi yapmaktır.
- Kadınlar anlaşılmak değil, sevilmek ister.
- Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlaşılmak için değil.
O senin yardımını istedi.
İnsan yaşamak için yer, yemek için yaşamaz.
Harita projeksiyonu özellikleri olan, seyir zorunlulukları ve estetik,
O bana yardım etmeyi reddetti.
Kyoto eski tapınakları ile ünlüdür.
Ben yedide eve vardım.
Ölmeye hazırlan!
Uçmak için hazır mısınız?
Burada yemek için mi yoksa çıkarmak için mi?
Beni saat beşte alacağından emin ol, lütfen.
O ölümden korkuyor.
Tom'un okuyacak bir şeyi yoktu.
Altıda kalkmamın sakıncası yok.
Bir arkadaşı bulmak zor ve kaybetmek kolaydır.
meditasyonun
kambur balinalarla yüzmek için gittim.