Examples of using "يرى" in a sentence and their turkish translations:
...kurt fırsatı değerlendiriyor.
Herkes görüyor değil mi? Havalı değil mi?
Aşk kusurları görmez.
- Kimse Tom'u görmedi.
- Tom'u hiç kimse görmedi.
Hiç kimse Fadıl'ı görmedi.
saldırganlar bu çocukları artık kurban olarak görmeyecekler.
Bir inanışa göre,
...hareket edemeyecek kadar kör.
Radar suyu görebilir.
toplumun seviyesini görmesin diye
kurtarmaya değecek birini görüyor.
Bazılarımız onu kaba bulabilir,
diğerleri bunun kesinlikle nazik olduğunu düşünebilir.
Tom bakmamış olmayı diledi.
Tom bir şey görmediğini söyledi.
Tom Mary'yi görmemiş gibi davrandı.
80'lerde kimse olası sonuçları görmedi
Şu an pek çok insan beyni bir kara kutu gibi düşünüyor,
Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.
Sami, Layal'in arabasını her zaman gördü.
♪ Kimse görmez dedin usulca ♪
Sami bir daha gün ışığını görmeyi hak etmiyor.
♪ Gören var mı diye baktım ♪
ve hiç kimse görmemiş gibi hemencecik toparlandıklarındaki
Yusufçuk avını gördüğünde avının üzerinde ilgi merkezini eğitir
Tom Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
ısrar etti. , böylece
Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.
çoğumuz bu duyguların kötü ve negatif olduğunu düşünür
bu anlaşmalar kağıt üzerinde mürekkep kalmıştır ve proje ışığı görmedim.
Bu yüzden cankurtaran beni ne görebilmiş ne de duyabilmişti.