Examples of using "كثرة" in a sentence and their turkish translations:
Horozu çok olan köyde sabah geç olur.
Çünkü her gün gidip onu takip etmeye çalışmanın yoruculuğu,
Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.