Translation of "‫تصطاد" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‫تصطاد" in a sentence and their turkish translations:

‫تصطاد الأسود ليلًا بشكل أساسي.‬

Aslanlar ağırlıkla gece avlanan yırtıcılardır.

‫ولم تعد تأكل أو تصطاد.‬

Artık beslenme veya avlanma yoktu.

‫ورأيتها تصطاد 3 أسماك بهذه الطريقة.‬ ‫لم أرها تصطاد سمكة قط في أثناء النهار.‬

Bu şekilde üç balık yakaladığını gördüm. Gün içinde balık tuttuğunu hiç görmemiştim.

‫إنها تصطاد ما يكفي لإطعام كليهما.‬

İkisini de doyuran avları anne indiriyor.

‫في البداية، ظننت...‬ ‫أنها تصطاد السمك.‬

İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.

‫لكن هذه الوحوش الصغيرة‬ ‫كثيرًا ما تصطاد بعضها.‬

Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.

‫تصطاد القروش البيضاء الكبيرة‬ ‫باستخدام عدد من الحواس.‬

Büyük beyazlar pek çok duyu kullanarak avlanırlar.

‫مجسات لاسعة تصطاد المخلوقات المجهرية‬ ‫التي تسبح بجوارها.‬

Yanlarından süzülen ufak yaratıkları yakalamaya yarayan, sokucu dokunaçlar.