Translation of "أثناء" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "أثناء" in a sentence and their turkish translations:

وتتقلص أثناء الزفير.

dev, şişirilebilir bir poşet gibi.

أثناء علاجي الكيميائي،

Kemoterapi sırasında,

نحن أيضًا نستمتع أثناء القيام بذلك ، نريد الاستمتاع أثناء المشاهدة

Biz de eğleniyoruz bunu yaparken sizde izlerken eğlenin istiyoruz

‫أثناء استكشافنا عالم الليل،‬

Gece dünyasını keşfettikçe...

‫أثناء انتظارها تبدل المد،‬

Gelgitin yön değiştirmesini beklerlerken...

‫أثناء تصميمنا مدن المستقبل،‬

Geleceğin şehirlerini tasarlarken...

لأنه أثناء شرب الماء

Çünkü su içerken

ويريدون نفس الشيء أثناء العمل،

iş yerinde aynı şeyleri istiyorlar,

ولكن أثناء النوم العميق في الليل،

ancak daha sonra gece derin uyku sırasında,

‫تناولت أيضاً وجبة خفيفة‬ ‫أثناء الطريق.‬

Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.

ويتراسلون مستخدمين هواتفهم أثناء القيادة بسرعة،

araba sürerken mesaj yazıp hızlanmaları,

أثناء بحثكم عن نصيحة حول الحياة،

Yaşam tavsiyeleri aradığınız zaman,

أثناء تحرك العمود، غلف الضباب البحيرة

Yürüyüş kolu ilerledikçe, hafif bir sis gölü ve vadiyi sarıyor.

إذا شعرت بالانفعال أثناء قراءة الأخبار،

Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız

‫أثناء نضجها، تزداد طلباتها من أمها.‬

Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.

‫أثناء رعاية صغيرها‬ ‫واستبداد الجوع بها،‬

Hâlâ yavrularını emziren ve kendi iştahı da epey açık olan dişi...

‫أثناء اختفاء القمر تدريجيًا خلف الجبال...‬

Ay, dağların arkasında kaybolurken...

الحقيقة أنه أثناء الحياة في الخفاء،

Gerçekten de gizli kapaklı bir hayat sürerken

صورة الطلاب أثناء الاستماع مهمة جدا

öğrencilerin ders dinlerken ki görüntüsü çok önemli zaten

أثناء إرسال زوجته وأولاده إلى الأمام

eşini, çocuklarını cepheye göndermişken

فقد ملايين الأشخاص حياتهم أثناء الحرب.

Milyonlarca insan savaş sırasında hayatını kaybetti.

وفي النهاية، بدأت في السير أثناء نومي.

ve sonunda uyur gezerliğe başladım.

أثناء خروج الأسطول الإنجليزي من ميناء إزمير،

İzmir limanından İngiliz donanması giderken,

حيث تتوسع جميع أجزاء الكيس أثناء الاستنشاق

nefes verme sırasında büzülen;

عادةً أثناء ممارسة الرياضة مثل كُرة القدم.

aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.

أو أن نموت أثناء العمل بنسبة 99 %

iş kazası can kaybı riski %95 daha az,

عندما اكتشفت أثناء أبحاثي مدى هشاشة النظام

sistemin ne kadar bozuk olduğunu ve kritik kararlar için ne kadar az veri

تم ربط المحراث بمحراثه أثناء حرث الحقل

tarlayı sürerken pulluğuna bir taş takıldı

نغير الحجم أثناء السفر في الوقت المناسب.

Biz zamanda yolculuk yaparken boyut değiştiriyoruz.

أثناء الوجبة ، أخبرهم يسوع أن أحدهم سيخونهم.

Yemek sırasında İsa onlara içlerinden bir tanesinin ihanet edeceğini söylüyor

يموتوا أثناء إطلاق صاروخ أو في المدار.

roket fırlatma sırasında veya yörüngede ölmedi.

اقترحَ أن نتوقف عن التدخين أثناء الاجتماع.

O, toplantıda sigarayı bırakmamız gerektiğini önerdi.

أحب صوت الغيث أثناء هطوله علی السقف.

Çatıdaki yağmurun sesini seviyorum.

هو معتاد على قراءة الجريدة أثناء الوجبات.

- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.

أنا حرقت يدي أثناء صب الماء الساخن.

Sıcak su dökerken elimi yaktım.

"ليس هناك داعى لارتداء كمامة أثناء مشيك"

"Maskeyle dolaşmak için bir nedenimiz yok,...

يجب أن تركز على الطريق أثناء القيادة.

Araç kullanırken yola odaklanmalısın.

لا شيء خارق للعادة حدث أثناء سفرنا.

Gezimizde sıradışı hiçbir şey olmadı.

أثناء اللإمتحان بطني أصدرت أصواتا.. شعرت بالإحراج.

Sınav ortasında mideniz guruldarsa, bu oldukça utandırıcı bir durum olur.

من فضلك لا تتحدث عني أثناء غيابي.

Ben yokken hakkımda konuşma.

جلس توم على العشب أثناء عزفه للقيثارة.

Tom kitara çalarken çimenlerin üzerinde oturdu.

رمى سامي الملابس التي استداها أثناء الجريمة.

Sami, suç sırasında giydiği kıyafetleri attı.

يبدأ بالتلاشي في منتصف العمر، أثناء انقطاع الطمث،

orta yaşlarda azalmaya başlıyor ve menopoz boyunca azalıyor,

‫أثناء مجيئي بالطائرة شاهدت‬ ‫سلسلة جبال إلى الغرب،‬

Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.

أثناء وجوده خارج الغرفة حيث توجد كايلا وأصدقاؤها.

dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.

أثناء نضوجه ، خدم فلاد بامتياز مع النخبة الإنكشارية

Vlad büyüdüğünde, elit Yeniçeriler ile birlikte hizmet verdi ve

‫عليها الدفاع عن نفسها‬ ‫أثناء انشغال أمها بالصيد.‬

Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.

‫أثناء ظلام المحاق،‬ ‫تُضيء المجرات البعيدة سماء الليل.‬

Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.

ولا يزال أثناء وجود هؤلاء المشرعين في البرلمان

ve aynı zamanda hala o milletvekilleri meclisteyken

تعلم ، هناك صور التقطتها مع زوجتك أثناء العمل

hani karınla aslında iş yerindeyken çekildiğin karşılıklı attığın fotoğraflar var ya hani

دعنا نكون حذرين أثناء شتائم الأصدقاء من فضلك

Küfür ederken arkadaşlar dikkatli olalım lütfen

وقال: أثناء سيرك بالطريق، يمر أمامك أشخاص، ستصوب

Yolda yürürken, karşından insanlar geliyor, onlardan birini

ونظر إليَّ بعضهم دون رد السلام أثناء مروروهم

bir kısmı selam almadan geçerken baktılar,

واصل فاضل مواعدة ليلى أثناء دراسته في الجامعة.

Fadıl kolej boyunca Leyla'yla flört etmeye devam etti.

وفي أثناء ذلك، يمكنهم أن يجعلوا هذا العالم أفضل.

ve bununla dünyamızı daha iyi yerlere getirebilirler.

أثناء القيام بحملة إعلامية اجتماعية لحزب سياسي، خاصة في

İşte bir siyasi partinin sosyal medya kampanyasını yaparken

‫ثم انظر‬ ‫سأنثر هذا أثناء سيري وهذا سيحدد مساري.‬

Bakın, sonra da yolu işaretlemek için bunu her yere sıçratabilirim.

‫مات آلاف الناس ‬ ‫أثناء عصر حمى التنقيب عن الذهب.‬

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

دعم الرأس باليد أثناء شرب الماء في الأتراك القدماء

Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek

في عام 1808 ، قاد ناي فيلقًا أثناء غزو إسبانيا.

1808'de Ney, İspanya'nın işgali sırasında bir kolordu komuta etti.

تسبب الدرجات الشديدة من التوتر التي تحدث أثناء التعرض للصدمة

Travma sırasında hissedilen aşırı stres seviyelerinin

‫ما أفضل وسيلة لدينا لاقتناص ‬ ‫عقرب صحراوي متجول أثناء الليل؟‬

Gece çölde bir akrep yakalamanın en iyi yolu nedir?

وأن لهذا قد يكون له نتائج خطيرة أثناء العمليات الجراحيّة.

Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.

تربيت في الأحياء البيضاء أثناء الفصل العنصري في جنوب أفريقيا،

Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,

إذا لم تدخل بالقدم اليمنى أثناء دخولك إلى مكان ما

Bir yere girerken sağ ayakla girmezseniz

لذلك إذا كان لديك حجر أثناء حرث الحقل ، فسوف تزيله

yani eğer tarlayı sürerken bir taş varsa onu çıkarırsın

أثناء التقدم ضد النمساويين ، شجع جوميني ناي على تجاهل أوامر

hizmet etti. Avusturyalılara karşı ilerleme sırasında Jomini, Ney'i

نتجت أخطاء فادحة أثناء حملة واترلو ، مع ضلال الأوامر ، والقادة

. Waterloo harekatı sırasında emirlerin yoldan çıkması ve komutanların rollerinden emin

سيوفر الوقود والطاقة والإمدادات ومساحة المعيشة لثلاثة رواد فضاء أثناء

Aya gidip gelirken üç astronot için yakıt, güç, kaynak ve yaşam alanı sağlayacaktı

كان من المستحيل التواصل مع الطاقم أثناء وجودهم خلف القمر.

Mürettebat Ay'ın arkasındayken iletişim kurmak imkansızdı.

‫ولكن إن هبت رياح شديدة أثناء الليل،‬ ‫يمكن أن تتغطى بالكامل.‬

Ama gece kuvvetli bir rüzgâr çıkarsa üzeri tamamen örtülebilir.

إنني أيضًا افتقدت إحساس الوضوح الذي امتلكته أثناء أحلك فترات إعيائي.

Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki netlik hissini de özlemiştim.

أثناء هذه المقابلات كانت هناك موضوعات محددة تطفو على السطح باستمرار.

Bu toplantılar boyunca özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu.

وكان جزء من واجبي بعد ساعات الدوام المدرسي أو أثناء الإجازة

Benim okul saatlerinden sonraki veya tatil sırasındaki görevim

ولكن كان لدينا موقف غير طبيعي أثناء لعب الألعاب على الكمبيوتر

ama bilgisayarda oyun oynarken anormal bir tavrımız vardı

محاولة إنقاذ من الحامية في نيكوبوليس أثناء الهجوم على موقع بايزيد.

Bayazid'in konumuna hızla saldırdılar. korkmuşlardı.

تم استخدامها في دعم أحد الجراحين أثناء عملية إزالة سرطان في الكلية.

kanserli böbrek alınma ameliyatında cerraha destek amacıyla kullanıldı.

أثناء الحملة ، غالبًا ما كان برتييه والإمبراطور يسافران معًا في المدرب الإمبراطوري ،

Kampanya sırasında Berthier ve İmparator sık ​​sık imparatorluk koçunda durmaksızın çalışarak birlikte seyahat

‫جيد أنك اخترت الاحتماء بهذا الكهف.‬ ‫الأدغال تصبح ‬ ‫مليئة أكثر بالحياة أثناء الليل.‬

Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.

‫وهو يعني أنه أثناء الليل، ‬ ‫كل هذا الهواء البارد‬ ‫سيجد مكاناً يستقر فيه.‬

Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.

نابليون لغزو إسبانيا ، على الرغم من تعرضه لإصابة خطيرة أثناء القيادة في الطريق.

yolda ciddi bir yaralanma geçirmesine rağmen İspanya'nın işgali için Napolyon'a katıldı .

‫يمكن للدبة القطبية الأم قطع 80 كيلومترًا‬ ‫خلال 24 ساعة‬ ‫أثناء بحثها عن الطعام.‬

Anne kutup ayısı, yemek arayışı içinde 24 saatte 80 kilometreye kadar yol tepebilir.

حتى ذلك الوقت ، أثناء رسم صور مستقيمة ، كانت هناك دراسة منظورية مع تلك اللوحة.

O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş

أثناء تعافيه من جروحه الأخيرة في هذه المعركة ، تلقى لانز أخبارًا مؤلمة من المنزل:

Bu savaşta aldığı son yaralar iyileşirken Lannes, evinden acı bir haber aldı:

‫ورأيتها تصطاد 3 أسماك بهذه الطريقة.‬ ‫لم أرها تصطاد سمكة قط في أثناء النهار.‬

Bu şekilde üç balık yakaladığını gördüm. Gün içinde balık tuttuğunu hiç görmemiştim.

‫الترحال نهارًا لحديثي الولادة أمر مرهق.‬ ‫يجب أن تقطع أكبر مسافة ممكنة‬ ‫أثناء برودة الجو.‬

Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.

بدا الأمر كما لو كانت غرفة الطعام مستمرة أثناء الجلوس في غرفة الطعام على الحائط.

Sanki yemek salonunda otururken yemek salonunun devamı varmış gibi görünüyordu duvarda

أثناء حديث كينيدي أمام الكونجرس ، كان لدى الولايات المتحدة خمس عشرة دقيقة فقط من تجربة

Kennedy'nin kongrede konuştuğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri sadece on beş dakikalık uzay uçuşu

كسر وزير خارجية أمريكا جون كيري ساقه اليمنى أثناء ركوب الدراجة يوم الجمعة في فرنسا.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.

وفي نفس الوقت الذي كنت أحب العمل لدى جون، لم أشعر بالسعادة أثناء العمل في السياسة.

John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım.

أولاً ، شكراً جزيلاً لراعي الفيديو Surfshark ، VPN التي ستجعلك أكثر أمانًا من حارس مملوكي الشخصي أثناء تجوالك

Öncelikle, internette dolaşırken sizi bir Mameluke korumasından daha güvende tutacak VPN olan video sponsorumuz Surfshark'a çok teşekkür ederiz .