Examples of using "باقتراب" in a sentence and their turkish translations:
Hava karardıkça... ...düşme riski artıyor.
Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.
Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...
Günün sonu yaklaştıkça... ...saatte 1.000 kilometreden büyük bir hızla...
Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.
Bunun Haçlıların moraline büyük zarar verebileceğini söyledi.