Translation of "يمضي" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يمضي" in a sentence and their turkish translations:

- الوقت ينفذ.
- الوقت يمضي.

- Zaman tükeniyor.
- Zaman bitiyor.

يمضي سامي شهر رمضان لوحده.

Sami ramazanı yalnız geçirir.

لهذا يمضي العديد من الناس حياتهم

Birçok insanın, arabada oturup dikiz aynasına bakan

‫والمهم هو أن الضغط‬ ‫يمضي في هذا الاتجاه.‬

Basınç bu tarafa doğru gidiyor.

وأنّ كاتبًا ما كان يمضي شهورًا، وربما سنينًا، ليكتبها.

ve bazı yazarların onları yazarken aylar, belki de yıllar harcadığını biliyordum.

كان سامي يريد أن يمضي وقتا أكثر مع ليلى.

Sami, Leyla ile daha fazla vakit geçirmek istedi.

لم يرد سامي أن يمضي بقيّة حياته في السّجن.

Sami hayatının geri kalanını hapiste geçirmek istemiyordu.

كان سامي ذاهبا إلى القاهرة كي يمضي بعض الأيّام مع ليلى.

Sami, Leyla ile birkaç gün geçirmek için Kahire'ye gidiyordu.

لم أكن متاكدًا إلى أين يمضي بي هذا الطريق أو إلي أين تمضي بي حياتي.

bu yolun veya hayatın beni nereye götüreceğinden emin değildim.

- كان سامي يقضي وقتا في العيادة مع ممرّضة اسمها ليلى.
- كان سامي يمضي وقتا في العيادة مع ممرّضة اسمها ليلى.

Sami, Leyla adında bir hemşireyle klinikte vakit geçiriyor.