Examples of using "وقتا" in a sentence and their turkish translations:
Zamana ihtiyacım var.
İnanılmaz vakit geçirdim.
Bu zaman alacak.
Bu çok zaman alacak.
Tom, harika zaman geçirdiğini söylüyor.
Şunu hatırlayın; uzun süreli hafıza zaman alır
- Sami Leyla'yla daha fazla zaman geçirdi.
- Sami, Leyla ile daha fazla vakit geçirdi.
Tom uzun süre Mary'yi bekledi ama o asla gelmedi.
Sami, Leyla adında bir hemşireyle klinikte vakit geçiriyor.
Dün akşam eğlendin mi?
Fadıl hapishanede yatmak istemedi.
Sami, Leyla ile daha fazla vakit geçirmek istedi.
Fadıl, Leyla ile çok vakit geçirmeye başladı. Ayrılmazlardı.
Sami, Leyla'nın evinde giderek daha fazla vakit geçiriyordu.