Examples of using "حياتهم" in a sentence and their turkish translations:
kariyerlerinden, toptan hayatlarından
yardımcı olma konusunda heyecanlıyım.
34 kişinin hayatını yitirmesi
hayatları boyunca gurur duyacakları bir miras da olabilir.
Sindirilmiş bir şekilde hayatlarına devam etmeye çalışıyor
Birçok insanın, arabada oturup dikiz aynasına bakan
kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.
o kadar çok fazla dua ederek zamanlarını harcıyorlar ki.
Büyük bir bomba düştü ve çoğu insan hayatını kaybetti.
Hayatları pahasına yangınla mücadele etmeye devam ettiler.
Çoğu kişi günlük hayatı hakkında yazı yazar.
Milyonlarca insan savaş sırasında hayatını kaybetti.
bu yarışmaya gelip başvurdular.
yaşamları dâhil her şeyi riske atan insanlar.
sevgi ve şefkate karşı gösterilen bir ihanet olarak algılıyorlar.
Yani an itibariyle 40.000 civarı görselimiz var
En büyük sanatçılar bu kimliği ve yaşam tarzını benimsedi,
hayat tecrübelerinden bir hikâye paylaşmalarını söyleyin.
son 20-30 yıllık deneysel araştırmayı özetlemeyi amaçlıyordu.
Şunu öğrenmek seni şaşırtabilir; pek çok insan hayat akıp giderken
ve bütün çocukları hayatlarında ilk defa diş hekimine götürdüm.
Görüyorsunuz, öğrencilerimiz hayatlarının karmaşıklıklarını bilmenizi istiyor.
Şehir sakinleri günlük rutinlerine devam ederken Sarayda dört tane Moğol elçisinin