Examples of using "يتحمل" in a sentence and their turkish translations:
bu bir yara taşımaz.
Gülü seven dikenine katlanır.
Şuna bağlanalım. Dua edin de halat beni taşısın.
Savaşı'nın felaketle sonuçlanan sonunun da bir kısmını suçlamak zorundadır
olan kapsül iletişimciden veya 'capcom'dan geçti .