Translation of "ممكن" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "ممكن" in a sentence and their turkish translations:

ممكن

düşünülebilir

التغيير ممكن.

Değişim mümkün.

البديل ممكن.

Başka türlü de olabilir.

غير ممكن!

- O, olamaz.
- Olamaz.

- هل هذا ممكن؟
- هل هذا حتيَ ممكن؟

Bu mümkün mü ya?

هذا ممكن بالفعل.

Bu şimdiden mümkün.

هل هذا ممكن؟

Olağandışı olmaz mı?''

ممكن أرقص هنا؟

Burada dans edebilir miyim?

عالم آخر ممكن.

- Başka bir dünya mümkündür.
- Başka bir dünya mümkün.

ممكن ان تأذيه

Ona zarar verebilirdin.

لنفترض أن ذلك غير ممكن ، لكنني أفترض أنه ممكن

farz edelim ki mümkün bence değil ama farz edelim ki mümkün

السفر عبر الزمن ممكن!

zaman yolculuğu mümkün!

هل ممكن استعمل التلفون؟

Telefonunuzu kullanabilir miyim?

من المؤكد أنه ممكن.

Bu kesinlikle mümkün.

التي صُورها ممكن أن تثيرهم.

bu gibi sahneler insanlara hatırlatılabilir.

‫عليها جمع أكبر قدر ممكن.‬

Ağzına olabildiğince çok şey tıkıştırmalı.

ممكن حجم 7 وما فوق

olası büyüklük 7 ve üzeri

فهل السفر عبر الزمن ممكن؟

Peki zaman yolculuğu mümkün mü?

إنه يمثل أعلى منصب ممكن

Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi

الأمر ممكن بالتأكيد إن أردت.

Onu istersen bu kesinlikle mümkün.

فسر الأحداث بأوضح طريقة ممكن.

Gerçeği mümkün olduğunca açık şekilde açıkla.

إنها تسأل كيف هذا ممكن.

O, onun nasıl mümkün olduğunu soruyor.

لأنهم لم يعتقدوا أن ذلك ممكن .

cesaret edemiyorlar, çünkü mümkün olduğuna inanmıyorlardı.

خارج المستشفى في أقصر وقت ممكن.

montaj hatları gibi kurulmuş hastaneler gördük.

إذا ممكن, أود أن أستلم جواب.

Mümkünse, bir cevap almak isterim.

أقرأ أقل عدد ممكن من الكتب.

Mümkün olduğunca az kitap okurum.

هل هذا شيء ممكن دون الوصول إليه؟

kazmadan ulaşmadan böyle bir şey mümkün mü?

هل مثل هذا الجيش ممكن لكسب الحرب؟

böyle bir ordunun bir savaş kazanmasına imkan var mı?

أريد إجابة منك في أسرع وقت ممكن.

En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.

أريد إجابة منك في أسرع وقت ممكن

En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.

يوجد شيء واحد فقط ممكن نعمله الآن

Şimdi yapabileceğimiz tek bir şey var!

لذا كلما نفكر، نحاول القيام بأقل وقت ممكن،

Yani ne zaman düşünsek, olabildiğince kısa düşünmeye çalışırız

كريس أندرسون: أريد نقد فلسفي ممكن لهذه الفكرة

CA: Yani, bu fikirle ilgili olası bir felsefi eleştiri de

علينا التحدث مع أكبر قدر ممكن من الناس

mümkün olduğu kadar çok sayıda insanla

وما هو موضح هناك هو ترتيب ممكن واحد.

Gösterilen de muhtemel düzenlerden biri.

لكن أيضاً ممكن أن نتعلم فعل ذلك طوال الوقت

Bunu ayrıca her zaman

والتحاق أكبر عدد ممكن من الفتيان في المجال التعليمي...

olabildiğince çok erkeği öğretmenliğe yönlendirmek.

أنه مالم يبدؤوا بالمحاربة، أقوى مما يتخيلون أنه ممكن،

şimdiye kadar düşünmedikleri bir güçle mücadele etmezsek

هي القصة التي ستجذب أكبر عدد ممكن من الناس،

mümkün olan en geniş çapta insanın hoşuna gidebilmeli,

‫يمكنني أن أستخرج ‬ ‫أكبر كم ممكن من السوائل منه.‬

sonra istediğim kadar sıvı çıkartabilirim.

سأقوم بعمل فيديو عن هذه في أقرب وقت ممكن

Bunlarla ilgili de sizlere en kısa zamanda video hazırlayacağım

انا حساس جدا من البرد. ممكن اعطائي بطانية أخرى

Ben soğuğa karşı çok duyarlıyım. Bir battaniye daha alabilir miyim?

وتحقيق أعظم خير ممكن، كفصيلة، هي ما تساعدنا على الحياة.

tür olarak bize yardımcı olabilecek en büyük iyilik.

نحن بحاجة إلى حشد أكبر عدد ممكن من هذه الأدوات

Kullanabildiğimiz kadar aracı kullanmalıyız ki,

ولواستطعنا أن نكون بأفضل شكل ممكن، وحصلنا على أمزجة مختلفة،

Ve eğer olabildiğimiz kadar iyiysek ve çeşitli ruh hâllerimiz varsa,

بإمكانكم أن تتخيلوا فئة العمل التي ممكن أن تصل للعالم

Dünyaya ulaşabilecek ve milyonların gerçekleştirebileceği

إنه يمثل أعلى منصب ممكن للسلطة العسكرية - السلطة التي يرمز

Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi temsil eder - bir mareşalin sopasıyla

‫لذا يجب أن نتعقب أكبر قدر ممكن ‬ ‫من الكائنات السامة ونقتنصها.‬

Olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

هل هذا ممكن حسب العلم؟ دعنا نلقي نظرة عليه إذا أردت.

Bilime göre bu mümkün mü? Ona bir bakalım isterseniz.

توسل إلى نابليون للعودة في أقرب وقت ممكن لتولي زمام الأمور.

Napolyon'a yönetimi devralmak için bir an önce geri dönmesi için yalvardı.

أريد أن أقرأ أكبر عدد ممكن من الكتب الإنجليزية هذه السنة.

Ben bu yıl mümkün olduğu kadar çok İngilizce kitap okumak istiyorum.

‫عيناه، المكونة من آلاف العدسات الصغيرة،‬ ‫تجمع أكبر قدر ممكن من الضوء المتاح.‬

Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.

يجب أن نجعل "باتاغونيا" قابلة للسكن. هذا ممكن. نستطيع تغيير المناخ في صحراء "أتاكاما".

Patagonya'yı yerleşilebilir kılmalıyız, ki bu mümkün. Atacama Çölü'nün iklimini değiştirebiliriz.

‫من المفيد جدًا العودة إلى المنزل‬ ‫ومحاولة قراءة‬ ‫أكبر قدر ممكن من الأوراق العلمية.‬

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

‫نحتاج لاستعاضة هذا الترياق.‬ ‫لذا يجب أن نتعقب أكبر قدر ممكن ‬ ‫من الكائنات السامة ونقتنصها.‬

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

والذهاب إلى الفراش مبكراً للحصول على أكبر قدر ممكن من الراحة لأجل الإستعداد لليلة المقبلة...

...ve önlerindeki gece için olabildiğince erken yatmalarını emretti.