Examples of using "فصيلة" in a sentence and their turkish translations:
Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.
Raptorlar böyledir, grup hâlinde avlanır, zekâlarını kullanır.
Bu bence bir kedigil tüyü.
Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.
O inanılmaz bir kız. Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.