Translation of "فصيلة" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "فصيلة" in a sentence and their turkish translations:

‫لكن كاميرات الضوء المنخفض‬ ‫تكشف فصيلة مختلفة.‬

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

فصيلة الرابتور هكذا، تصيد في مجموعات، تستخدم ذكاءها.

Raptorlar böyledir, grup hâlinde avlanır, zekâlarını kullanır.

‫يبدو لي أنه فراء حيوان من فصيلة القطط.‬

Bu bence bir kedigil tüyü.

‫في "اليابان"، تصل فصيلة أخرى‬ ‫إلى حدود قدرتها على النجاة.‬

Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.

‫إنها كلبة رائعة.‬ ‫اسمها "دانا"، وهي كلبة إنقاذ ‬ ‫من فصيلة "سان برنار".‬

O inanılmaz bir kız.  Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.