Examples of using "فرد" in a sentence and their turkish translations:
ancak ilerleme her birimizle başlıyor.
Ama bu yalnızca, hepimiz ciddiye alırsa işe yarar.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.
Napolyon bile onun çok şiddetli olup olmadığını merak etti, Soult cevap verdi, “
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.