Examples of using "سعداء" in a sentence and their turkish translations:
- Onlar mutlular.
- Mutlular.
- Onlar mutlu.
Biz mutluyuz.
ve bu onları mutlu etti.
mutluyduk be!
Hepimiz mutluyuz.
Biz mutluyuz.
Mutlu görünüyorlar.
görevlendirdiğimiz sürece,
Bakar bakar mutlu olurduk.
Mutlu değildik.
zihinsel durumumuzun o anki halidir.
Her şeyi unutanlar mutludur.
ve hepimiz her gün güzel birgün geçirmek isteriz.
tek bir gün bile yoktur.
ortaya çıkan şey ise herkesi çok mutlu etmişti.
mutlu olmamız imkansızdır.
mutlu olup olmayacağımızı kararlaştırır.
Ancak, herkes bu fikir için mutlu değil.
veya mutsuz olduğumuz zaman suçu onlara yüklediğimiz sürece
RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz,
insanların nasıl iş yerlerine giderken mutsuzlaştığını,
ancak bir süre sonra fark ettim ki bu durumdan herkes hoşnut değildi
Yeniden seçilebilmek için milyonlarca yoksul Venezüellalının memnun kalmasını sağlamalıydı
neyse o oyunlarımızı hatırladık o günlerimizi hatırladık ve mutlu olduğumuzu düşünüyorum en azından