Examples of using "سائل" in a sentence and their turkish translations:
onun etrafında sıvı halde
buharın kuvvetini ve boğaz vurumunu değiştirebilirler.
buz tabakası altında suyun saklı olduğu,
Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.
Yer testleri sırasında astronotlar, soğutma sıvısı sızıntıları,