Translation of "الأمام" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الأمام" in a sentence and their turkish translations:

‫ثمة ضوء في الأمام.‬

Bakın, ileride ışık var.

‫لنتابع التقدم إلى الأمام.‬

Hadi ileri gidelim.

وعندما يذهب إلى الأمام

Bir de üzerine kendisi cepheye gidiyorken

- تعالَ إلى الأمام.
- تَقَدَم.

Ortaya çık.

بسرعة إلى الأمام بعد أربع سنوات،

Dört yıl çabuk geçti,

‫يبدو أن ثمة باب في الأمام.‬

İleride bir kapı varmış gibi görünüyor.

أثناء إرسال زوجته وأولاده إلى الأمام

eşini, çocuklarını cepheye göndermişken

‫ثانياً، تابع السير دوماً إلى الأمام.‬ ‫التقدم الإيجابي إلى الأمام، ‬ ‫حتى عندما لا ترغب في ذلك.‬

İkincisi de, sürekli ilerlemeye devam etmek. Canınız istemese bile emin bir şekilde ileriye gitmelisiniz.

كان دائماً يدفع إلى الأمام بأقصى سرعة،

bu her zaman son hızda ilerlemiştir,

‫انظر، هناك مساحة كبيرة خاوية في الأمام.‬

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

القومية أو العولمية... ما هو السبيل نحو الأمام؟

Gelecek hangisinde yatıyor: Ulusalcılık mı, küreselcilik mi?

يعتمد ذلك في الغالب على القشرة الأمام جبهية،

Gözlerimizin üzerinde yer alan

‫الالتزام التام، ‬ ‫وواصل دائماً التقدم الإيجابي‬ ‫إلى الأمام.‬

Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.

تفسر إحجام سولت لاحقًا عن القيادة من الأمام.

Soult'un daha sonra cepheden liderlik yapma konusundaki isteksizliğini açıklayabilir.

على الأجنحة، أمر حنبعل سلاح الفرسان بالإندفاع إلى الأمام

Kanatlarda, Hannibal süvarilerine düşmanı geri ittirmesini emrediyor.

وبينما كان يندفع إلى الأمام ، انتزع مساعدوه السلم منه ،

İleri atılırken yardımcıları ondan merdiveni kaptı

لعب بايزيد بطاقته الرابحة، مرسلا الفرسان الصربيين إلى الأمام!

Beyazid, elindeki kozu oynadı ve Sırp şövalyelerini öne gönderdi!

لذا أمر نابليون إلى الأمام الجنرال سوربييه مدفعية حراسة.

Böylece Napolyon, General Sorbier'in Topçuları koruyun.

وبعضهم خافوا عندما تلاقت أعيننا وأحنوا رؤوسهم إلى الأمام.

bir kısmı göz göze gelince korkup kafayı öne eğdi.

رأسه ، وأصر على الوقوف وقطع رأسه من الأمام. حتى يرى

ısrar etti. , böylece

هرعوا إلى الأمام في انسجام تام، لقد كان مشهدًا مرعبًا.

binlerce at ve şövalye korkmuş görünüyordu.

تقدّم فرسان السيباهي إلى الأمام، لوقف تقدم سيغيسموند بكل يأس.

Sipahi süvarileri hızla ilerledi, Sigismund'un saldırısını umutsuzca da olsa durdurmaya çalıştı.

"إلى الأمام نذهب في تشكيل ، بدون دروع ضد حواف الصلب الزرقاء.

"İleriye doğru, mavi çelik kenarlara karşı zırh olmadan formasyona giriyoruz .

جزء من جسمي من الأمام لا يوجد عليه ندبة أو جرح

Vücudumun yara almayan bir parçası bile kalmadı.

ثم فجأة علت صرخة قتالية في الأفق: "إلى الأمام، باسم الرب!"

Sonra birdenbire savaş çığlığı havada yayıldı: Tanrı aşkına, devam edin! "

لاحقًا دفع سلاح الفرسان إلى الأمام للمساعدة في أخذ 7000 أسير روسي.

daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.

تم قطع رؤوس العديد من الرجال من الأمام ، تمامًا كما في الملحمة.

ve dahası, destanda olduğu gibi birkaç erkeğin de önden kafaları kesilmişti.

في هذه الأثناء، أرسل حنبعل 8000 من المشاة إلى الأمام لدعم تراجع النوميديين

Bu sırada ise, Hannibal 8000 piyadeyi Numidyalıların geri çekilmesine destek ve

عند إدراكه أن الخط العثماني يمكن أن ينكسر في أي لحظة، دفع ستيفان جواده إلى الأمام،

Yorgun Osmanlı ordusunun her an yok edilebileceğini anlayan Stefan, atına binerek