Translation of "الحرارة‬" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "الحرارة‬" in a sentence and their turkish translations:

‫تستخدم الخفافيش مستشعرات الحرارة‬ ‫حول أنوفها لاختيار الهدف.‬

Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.

‫لكن درجة الحرارة‬ ‫تزيد عن درجة التجمد بقليل.‬

Yine de sıcaklık donma noktasının sadece biraz üstünde.

‫أكاد اشعر بأنه كلما تزايدت الحرارة‬ ‫ازددت ضعفاً.‬

Hava ısındıkça güçsüzleştiğimi hissediyorum.

‫وبهبوط الليل، تصل درجات الحرارة‬ ‫إلى سالب 16 مئوية.‬

Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.

‫كثيرًا ما تنخفض درجة الحرارة‬ ‫عن سالب 40 مئوية.‬

Sıcaklık düzenli olarak eksi 40 derecelere kadar düşüyor.

‫تتحسس الثقوب الحرارية في خطميها الحرارة‬ ‫بدلًا من الضوء.‬

Burnundaki termal girintiler ışık yerine ısı tespit ediyor.

‫آلاف النحلات تهز عضلات أجنحتها‬ ‫مولدةّ ما يكفي من الحرارة‬ ‫لإبقاء القفير دافئًا.‬

Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.