Translation of "ثمن" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "ثمن" in a sentence and their turkish translations:

دفعتُ ثمن التذاكر.

Ben biletleri ödedim.

دفعت للخياطة ثمن فستانها.

Elbisesi için terziye ödeme yaptı.

هل دفعت ثمن الكتاب؟

Kitap için ödeme yaptın mı?

كم ثمن نصف كيلو؟

Yarım kilosu ne kadar?

كل شيء وله ثمن

- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emek olmadan yemek olmaz.

ما ثمن هذه القبّعة؟

- Bu kepin fiyatı nedir?
- Bu şapkanın fiyatı nedir?

دفع توم ثمن التذاكر.

Tom biletleri ödedi.

علينا دفع ثمن باهظ جداً.

ağır bir bedeli var.

لم أدفع ثمن التذاكر بعد.

Henüz biletleri ödemedim.

هم عاجزون عن دفع ثمن حريتهم.

Özgürlüklerinin bedelini ödeyemiyorlar.

علينا أن نتجنب الحرب بأي ثمن.

Ne pahasına olursa olsun, savaşı önlemeliyiz.

ثمن اللحم باهظ في أيامنا هذه.

Et bu günlerde pahalı.

توم هو الذي دفع ثمن التذاكر.

Biletleri ödeyen kişi Tom'dur.

كم ثمن السيارة اللتي تنوي أن تشتريها؟

Satın almayı planladığın araba kaç para?

كنت على استعداد لدفع ثمن لتحمل الإغراء المعطى.

Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.

هل تعتقد أن هذا هو ثمن الفصل أو الفصل الطبقي؟

başlık parası mı dersin, sınıf ayrımı mı dersin

فجأة، تذكرت أنني لا أستطيع دفع ثمن الكثير من الكتب.

Birdenbire, pek çok kitap için para ödeyemediğimi hatırladım.

طلب سامي من زابون سكران أن يسدّد ثمن مشروباته ثلاث مرّات.

Sami sarhoş bir müşteriyi üç kez uyardı.