Examples of using "ثمن" in a sentence and their turkish translations:
Ben biletleri ödedim.
Elbisesi için terziye ödeme yaptı.
Kitap için ödeme yaptın mı?
Yarım kilosu ne kadar?
- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emek olmadan yemek olmaz.
- Bu kepin fiyatı nedir?
- Bu şapkanın fiyatı nedir?
Tom biletleri ödedi.
ağır bir bedeli var.
Henüz biletleri ödemedim.
Özgürlüklerinin bedelini ödeyemiyorlar.
Ne pahasına olursa olsun, savaşı önlemeliyiz.
Et bu günlerde pahalı.
Biletleri ödeyen kişi Tom'dur.
Satın almayı planladığın araba kaç para?
Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.
başlık parası mı dersin, sınıf ayrımı mı dersin
Birdenbire, pek çok kitap için para ödeyemediğimi hatırladım.
Sami sarhoş bir müşteriyi üç kez uyardı.