Translation of "تشعر" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "تشعر" in a sentence and their turkish translations:

تشعر بالحماس، لكنك تشعر بالتوتر أيضاً،

Heyecanlı ama aynı zamanda gerginsiniz

بماذا تشعر؟

Nasıl hissediyorsun?

هل تشعر بذلك؟

Bunu hissediyor musunuz?

عندما تشعر بالقوّة،

Güçlenmiş hissettiğinde,

تشعر بالإحباط والاستياء،

Kendinizi bıkkın ve hoşnutsuz hissedersiniz

تشعر بذلك داخلك.

Bunu hissedersiniz.

ألا تشعر بالبرد؟

Üşümüyor musun?

الفتاة تشعر بالوحدة.

Kız yalnız.

- تقلق.
- تشعر بالقلق.

Sen endişelisin.

هل تشعر بالإحباط؟

Bunalımlı hissediyor musun?

فيجب أن تشعر بالضيق

kötü hissetmelisiniz

‫أجل، تشعر بغثيان شديد.‬

İnsanın karnına vuran o berbat hissi yaşadım.

لكن بعد ذلك تشعر بالاستقرار،

Ama daha sonra işler düzeliyormuş

سيعلم زملاؤك أنك تشعر بالضيق.

iş arkadaşlarınız üzgün olduğunuzu anlayacaklardır.

‫عندما تشعر بالتوتر والضغط والتهديد...‬

Gerildiklerinde, baskı ve tehdit altında olduklarında,

وإذا كنت تشعر بالطموح فعلاً،

Eğer gerçekten hırslı hissediyorsanız,

إذا كنت حقًا تشعر بالبطء ،

Eğer gerçekten kendinizi halsiz hissediyorsanız,

أن تعيش هو أن تشعر

Yaşamak hissetmektir.

"إذا كنت تشعر بالوحدة، فاترك هاتفك،

"Hey, yalnızsan, telefonu elinden bırak,

تشعر بمشاعر إيجابية كالفرح و السعادة.

mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular hissedersin.

إذا سوف تشعر بشعور جيد حياله،

kendini bu konuda çok iyi hissedeceksin

إلا عندما تشعر أنثي الكسلان بالإثارة.

çiftleşme dönemindeki dişiler hariç.

والنتيجة هي أنك تشعر بشكل أفضل

Bunun sonucunda, değerlerinizle uyuşan bir şekilde

- كيف تشعر الآن؟
- كيف حالك الآن؟

Şimdi nasıl hissediyorsunuz?

لن تشعر أبداً بالملل في صحبتها.

Ben onun şirketinde asla sıkılmayacağım.

كيف تشعر الآن يا تيمي الصغير؟

Şimdi kendini nasıl hissediyorsun küçük Timmy?

لأن المعلومات الإيجابية تجعلك تشعر بشكل جيد

çünkü pozitif bilgi, iyi hissettirir

‫بطبيعة الحال تشعر براحة أكثر في الماء.‬

Suda doğal bir şekilde daha rahat hissetmeye başlıyorsun.

من الجميل بأن تشعر بأنه مرغوب بك

Arandığını hissetmek güzel.

تشعر بالذنب كون لديك مالًا أكثر من الآخرين؟

Diğerlerinden daha çok paranız olduğu için suçlu hissediyorsanız.

واعلم أن هذا الشعور الذي تشعر به الآن،

Şuan hissettiğiniz şey,

لا أعرف ماذا أقول لأجعلك تشعر بشعور أفضل.

Seni daha iyi hissettirmek için ne söyleyeceğimi bilmiyorum.

من الطبيعي أن يجعلك هذا تشعر ببعض من القلق،

Muhtemelen bu endişelenmenize neden olacak

سوف تشعر أنك متوازن ستشعر أنك هادئ وستشعر بالراحة

ayakların yere basacak sakinleşip ferahlayacaksın

تشعر ب الحزن, الإحباط و وأحيانا باليأس و الاكتئاب.

üzüntü, hayal kırıklığı ve hatta depresyon hissedersin.

‫لأول مرة منذ 3 أشهر،‬ ‫تشعر الدببة بدفء الشمس.‬

Ayılar üç ay sonra ilk defa güneşin sıcaklığını hisseder.

‫بدلًا من ذلك،‬ ‫تشعر بعالمها عبر شبكة من الخيوط.‬

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

‫بدأت الفيلة الصغيرة تشعر بالعطش.‬ ‫حديثة الولادة مرهقة تمامًا.‬

Küçükler susamaya başladı. Yenidoğan bitap düşmüş durumda.

هناك طريقتان فقط تمكنك أن تشعر بالرضا في هذه الحالة.

Bu durumda kendini iyi hissetmenin sadece iki yolu vardır.

ومن جانب آخر،عنما تشعر بالذنب أو العدوانية أو الاكتئاب

Diğer yandan, eğer suçluluk, düşmanlık, depresyon, vücudunuzda

من ثَم أنت تشعر بالجنون عندما تفكر في السنوات المقبلة،

Sıradakini ne olduğuyla ilgili birçok paranoya var

لا يجعلك تشعر أن هناك شيء ما صحيح أو كذبة

bir şeyin doğru veya yalan olduğunu hissettirmiyor bile insana

‫وتعرف كيف يكون الأمر ‬ ‫عندما تبدأ في الشعور بالجوع، ‬ ‫ثم تشعر بالضعف.‬

Acıkmaya başladığınızda, kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

‫وتعرف كيف يكون الأمر عندما‬ ‫تبدأ في الشعور بالجوع، عندها تشعر بالضعف.‬

Acıkmaya başladığınızda kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

‫يمكن للسعة واحدة قتلها.‬ ‫لكن لحسن الحظ،‬ ‫هذه النحلات تشعر بالبرد ولن تهاجم.‬

Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.

إذا لم تكن قد أرهقت عقلك بالفعل ، فلن تشعر بأي تعب في الوقت الحالي.

Eğer ki beyninizi zaten zorlamadıysanız şu an bir yorgunluk hissetmiyeceksiniz