Examples of using "تتغير" in a sentence and their turkish translations:
Asla değişmezsin, değil mi?
o zaman bakış açınız değişmez --
Ama gerçekler değişmiyor
Zihniyet aslında pekte değişmemiş
Sen hiç değişmedin.
Bu değişmez bir gerçektir.
çünkü o kurallar değişmeli.
tüm görünen bu risk alma davranışlarını güdüleyen, kontrol eden
ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.
üstelik bir de manyetik kutuplar da yer değiştiriyor
ben hiçbir zaman sisteme değişmesini söylemiyordum.
Ancak Janie orta okula geldiğinde değişmeye başladı.