Translation of "الوظائف" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الوظائف" in a sentence and their turkish translations:

ومحاكاة الوظائف والتدريب الداخلي.

ve staj imkânlarını soruyorlar.

لا يمكن تدريب الوظائف

Yetiştiremedi işleri

المنافسة مستعرة على الوظائف المتوفرة.

Mevcut işler için rekabet çok şiddetli.

وتدريب مالي، و تعيين في الوظائف.

ve işe yerleştirilme imkânları da var.

فجميع الوظائف الحيوية والجسدية والنفسية تتغير،

tüm görünen bu risk alma davranışlarını güdüleyen, kontrol eden

وهو هنا لتحريرنا من الوظائف الروتينية،

Bizi rutin işlerden kurtarmak

من العديد من الوظائف أو المشاريع

birçok işten veya projeden

لذلك الوظائف مدفوعة الأجر لم تكن خيارا.

İyi maaşlı bir kariyer seçeneği yoktu.

هذه كل الوظائف التي يحتاج إليها البلد،

Bunların hepsi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler,

بالإضافة إلى الوظائف التي لم تخترع بعد.

henüz icat edilmemiş meslekler de bunlara dâhil.

ولكن الوظائف الروتينية ليست ما نحن بصدده.

ama rutin işler için yaşamıyoruz.

إن الذكاء الاصطناعي سيأتي ويسلب الوظائف الروتينية

Yapay zekâ rutin işlerimizi bizlerden alacak

الأول هو أن هذه الوظائف المحددة بدقة

İlki, bu dar tanımlanmış işler robotlar tarafından

عمل في عدد قليل من الوظائف الصغيرة

Birkaç küçük işte daha çalıştı

لقد قمت دائمًا بتغيير الوظائف، دائمًا غيرت المجال.

hep iş değiştirdim, hep alan değiştirdim.

وحقاً يأخذ الذكاء الاصطناعي الكثير من الوظائف الروتينية،

Gerçekten de yapay zekâ çok sayıda rutin işi elimizden alıyor

لذا مع استيلاء الذكاء الاصطناعي على الوظائف الرويتينية،

Yapay zekâ rutin işleri yok ettikçe

أن نصيحة الوظائف -اليوم- ترتكز على الشيء الخاطئ.

Günümüzde kariyer tavsiyeleri yanlış şey üzerinde yoğunlaşıyor.

وتُعزى تلك الوظائف جزئيًا من خلال المسارات التي تتخذها.

Bu işlevler de kısmen, geçtikleri nöral yollarla ilgili.

وخلق جيل جديد من الوظائف التي تتمحور حول الإنسان

her gün barındırdığımız gizli yetenekleri ve tutkuları

لكل شخص نفس الحق الذي لغيره في تقلّد الوظائف العامة في البلاد.

Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.