Examples of using "السحب" in a sentence and their turkish translations:
Biraz sürtünme sağlayacak.
Uçağımız bulutların üzerinde uçuyordu.
binaları komple bir şekilde sürükleyerek götürüyor
Bulut geliyor ve savan bir kez daha karanlığa gömülüyor.
Golf toplarını büyütmek sürtünmeyi artıracaktır.
Bulutların gelmesiyle gece görüşü sınırlanıyor.