Examples of using "الذكاء" in a sentence and their turkish translations:
O çok akıllıdır.
O bir deha.
zeka demişken asıl zeka ürünü karıncaların yuvaları
Yani böyle bir askerî deha.
Fakat yapay zekâ çağı keşifleri devam etti
kendimizi nasıl farklı kılabiliriz?
Yapay zekâ güzel bir tesadüf.
ne olacağını düşünmek üzerine ağırlıklarını koydular.
Yapay zeka ve otomasyonun gelmesiyle birlikte
ve bizi yapay zekâdan farklı kılan da bu.
Yapay zekâ yaratıcılar için harika araçlara dönüşecek,
O çok zeki.
yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür.
Yapay zekâ farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
Bunlar yapay zekânın yapamayacağı şeyler.
Yapay zekâ rutin işlerimizi bizlerden alacak
Yapay zekâ insanlarla analitik bir araç olarak çalışacak,
Bence bu durum, o devasa zekâ için oldukça uyarıcı.
Bizim zamanımızda şimdi, yarının yapay zekâsını şekillendiriyoruz.
Gerçekten de yapay zekâ çok sayıda rutin işi elimizden alıyor
Yapay zekâ rutin işleri yok ettikçe
Son olarak da kendime muhteşem bir gelecek şehrinin
Birbirimizi sevmek için yapay zekâya kucak açalım.
yani benzer zekâya,
Bugün yapay zekâ ve insanoğlunun nasıl birlikte var olabileceğinden konuşacağım
En büyük ve en önemli yapay zekâ keşiflerinden birini yaptığımı sandım,
yapay zekâda sevgi yetisi olmadığını size söyleyebilirim.
İnsanların ne dediğine dikkat etmedin,
Bir gün YZ "Lütfen beni yeniden başlatma" diyor.
Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.