Examples of using "الجنس" in a sentence and their turkish translations:
Sekse? Pornoya mı yöneldin?
diğer yöntemlerle birlikte
Ben bir homoseksüelim.
- Eşcinselim.
- Ben bir eşcinselim.
Peki cinsellik nedir?
Sen eşcinsel misin?
Okullara cinsellik eğitimi getirdik
cinsellik, hislerimizle olan ilişkimizle alakalıdır.
erkeklerin beni takip etmesi çok iyi.
- Kuşlar ve arılar hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- Cinsel konular hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Eşcinsel bir komşum var.
En iyi kuaförler eşcinsel.
Onu seviyorum ama o bir eş cinsel.
İnsan ırkının kurtuluşu aile ile başlar.
Geylere "ibne" deme.
Sami seks bağımlısıydı.
ama cinsellik konusunda yapıyoruz!
seks ve vücut bölümleri hakkında konuşmayı öğretirsek,
Soruyorlar: Cinsellik benim için nedir?
Geleneksel olarak cinsellik eylemini
Bütün sağlığımız ve iyiliğimizle alakalıdır.
Tom'un gay olduğuna dair bir söylenti var.
bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.
Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.
Bu cinsiyetin acemisi olduğumdan arkadaşım Jen'e
Çocuklarla cinsellik hakkında konuşmak bizi çok rahatsız eder.
Sanki gey olmak, daha az erkek olmanızı sağlıyor gibi.
Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.
Neredeyse yemeğe, barınağa ve sekse ihtiyaç duyduğumuz kadar.
Fakat yaptığımız şey, aslında cinselliği küçümsemek.
Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.
Fadıl bütün gece Leyla'yla aşık yaptı.
Bu sadece kadınların daha çok, daha iyi cinsellik yaşamasıyla alakalı değil.
Ve, tabii, bağ olmadan seks yapmak zordur, değil mi?
yemek masasında seks, politika ve dinden bahsedilmemesi öğretilmiştir.
Erkekler ise yüzde 90'ında doruğa ulaşıyorlar.