Translation of "التصوير" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "التصوير" in a sentence and their turkish translations:

وكل طاقم التصوير يجدفون.

bir film ekibi bize eşlik ediyordu.

وتسمى التصوير ثلاثي الأبعاد (Holography).

Buna holografi deniyor.

‫يكشف التصوير الحراري صيدًا حديثًا.‬

Termal görüntüleme avının taze olduğunu gösteriyor.

عن العلاقة بين التصوير والأماكن المفتوحة.

ilişkisini keşfetmek istedik.

وغدًا، باستخدام التصوير المُدمج والمحمول والرخيص،

Yarın ise daha birleşik, taşınabilir ve daha ucuz bir görüntüleme.

آخذ آلة التصوير معي أينما ذهبت.

Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm.

- سأعطيك هذه الكاميرا.
- سأعطيك آلة التصوير هذه.

Bu kamerayı size vereceğim.

بالإضافة إلى نوع خاص من تقنيات التصوير

özel bir fotoğraflama tekniği ile bir araya getirilen

‫يمكن لكاميرا الاستشعار الحراري‬ ‫التصوير في أحلك الليالي.‬

Isı algılayan termal kamera en karanlık gecede bile görebilir.

‫لكن كاميرا التصوير الحراري‬ ‫يمكنها استشعار حرارة الجسد.‬

Ama termal görüntüleme yapan bir kamera sıcak vücutları görebilir.

اذا هنالك تقدم في التكنولوجيا مثل التصوير بالرنين المغناطيسي,

Bu nedenle teknolojide MR gibi gelişmeler oldu.

‫يكشف التصوير الحراري‬ ‫شبكة من الشعيرات الدموية قرب جلده...‬

Termal görüntüleme, deriye yakın bir kılcal damar ağının...

- ماذا فعلت بتلك الكاميرا؟
- ما الذي فعلته بآلة التصوير تلك؟

O kamera ile ne yaptın?

يُظهِر مسح التصوير المقطعي بالإصدار البوزيتروني هنا أكثر من 20 ورم خبيث

Tomografi sonucuma göre 20'nin üzerinde kötü huylu tümör,

‫يكشف التصوير الحراري خطة مميزة.‬ ‫تفصل اللبؤة نفسها عن الجماعة غير المنظمة.‬

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

‫لكن الآن،‬ ‫باستخدام وسائل التصوير شديدة التطور،‬ ‫يمكننا الغوص في الأعماق الحالكة...‬

Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...