Examples of using "يكشف" in a sentence and their turkish translations:
hoş görüntüler ortaya çıkarıyor
Çözüldükçe,
Termal görüntüleme avının taze olduğunu gösteriyor.
Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.
Termal görüntüleme, deriye yakın bir kılcal damar ağının...
Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.
Şimdi ise diktatör olarak Hannibal ile nasıl uğraşacağına dair henüz bir plan ortaya koymamıştı.