Translation of "‫يكشف" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‫يكشف" in a sentence and their turkish translations:

يكشف صور جميلة

hoş görüntüler ortaya çıkarıyor

وعندما يكشف النقاب عنها،

Çözüldükçe,

‫يكشف التصوير الحراري صيدًا حديثًا.‬

Termal görüntüleme avının taze olduğunu gösteriyor.

‫تسريع الوقت يكشف سرها المميت.‬

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

‫يكشف التصوير الحراري‬ ‫شبكة من الشعيرات الدموية قرب جلده...‬

Termal görüntüleme, deriye yakın bir kılcal damar ağının...

‫يكشف التصوير الحراري خطة مميزة.‬ ‫تفصل اللبؤة نفسها عن الجماعة غير المنظمة.‬

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

الآن كدكتاتور، لم يكشف بعد عن خطته حول كيفية تعامله مع حنبعل.

Şimdi ise diktatör olarak Hannibal ile nasıl uğraşacağına dair henüz bir plan ortaya koymamıştı.