Examples of using "ارتكاب" in a sentence and their turkish translations:
Birçok genç erkek, aynı hataları işleme eğilimindedir.
prensip ile bu hataları yapmaktan nasıl kaçınabileceğimiz hakkında konuşacağım.
Polis onu cinayetle suçladı.
Mücadelemizin gerektirdiği ekonomik kaynaklara ulaşmak için suç işlemek durumunda kalıyorduk.