Translation of "قتل" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "قتل" in a sentence and their turkish translations:

‫يمكنها قتل فهد.‬

Çitayı bile öldürür.

قتل الصياد دبا.

Avcı ayıyı vurdu.

قتل سامي أمّه.

Sami kendi annesini öldürdü.

قتل سامي ليلى.

Sami, Leyla'nın hayatını aldı.

أي واحد منا قتل

Öldürülen herhangi birimiz

هي حاولت قتل نفسها.

Kendini öldürmeyi denedi.

توم قتل في حادث.

Tom bir kazada öldü.

وبالطبع Vöggr قتل على الفور.

ve tabii ki Vöggr hemen öldürülüyor.

- حاولت قتل نفسها.
- حاولت الإنتحار.

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.

قتل فاضل ليلى بدم بارد.

Fadıl, Dania'yı soğukkanlılıkla öldürdü.

قتل فاضل العديد من الأشخاص.

Fadıl birkaç kişiyi öldürdü.

كان سامي يحبّ قتل النّاس.

Sami insanları öldürmeyi severdi.

قتل سامي أمه وهي حامل

Sami hamile annesini öldürdü.

وهو أن جايسون قتل نفسه توًا

Jason biraz önce kendini vurdu.

اتضح أن بايهان قتل ابن عمه

Bayhan’ın kuzeniydi galiba,

كيف تهزمون الموت دون قتل الحياة؟

Hayatı öldürmeden ölümü nasıl yeniyorsunuz?

‫ذُكر أنه قتل 126 قروياً من "هيمالايان".‬

"insan yiyen Rudraprayag parsından" bahsediyor.

حتى إنه سامح الجندي الذي قتل بنته.

Bassam, kızını öldüren askeri bile affetti.

قتل دان زوجته ليندا كي يتزوّج عشيقته.

Dan metresiyle evlenmek için karısı Linda'yı öldürdü.

إتهمت هيئة المحلفين الكبرى توم بجريمة قتل.

Büyük jüri Tom'u cinayetle suçladı.

تظنّ الشرطة بأن توم قتل عدة أشخاص.

Polis, Tom'un birkaç kişiyi öldürdüğünü düşünüyor.

تحول التحقيق من موت عرضي إلى جريمة قتل.

soruşturma kazara ölümden cinayete dönmüştü.

- قتل ذلك الرجل.
- لقد قام بقتل ذاك الرجل.

O, o adamı öldürdü.

ألقت الشرطة القبض على الرجل الذي قتل الفتاة.

Polis, kızı öldüren adamı tutukladı.

‫إنه بمثابة آلة قتل وزنها 135 كلغ.‬ ‫لم يرني.‬

140 kiloluk bir ölüm makinesi. Beni fark etmedi.

أغضب قتل المبعوثون الخان وبدأت الاستعدادات لحرب واسعة النطاق

Elçilerin öldürülmesi Han'ı çok kızdırmıştı ve savaş hazırlıkları hemen başladı.

هو أننا نعرف فعلًا كيفية قتل كل أنواع الميكروبات،

her tür mikrobu, virüsü ve bakteriyi

خسائر مروعة - قبل نهاية حرب قتل ثلث الجيش صربيا

Kayıplar korkunç - sonuna kadar savaş Sırbistan ordusunun üçte biri tarafından öldürüldü

يُوصف المسلمون كمتطرّفين يريدون قتل كلّ النّاس غير المسلمين.

- Müslümanlar, tüm gayrimüslimleri öldürmek isteyen aşırılık yanlıları gibi canlandırılıyor.
- Müslümanlar kendilerinden olmayan herkesi öldürmek isteyen radikal kimselermiş gibi lanse ediliyor.

تم التحايل على الرجال ، وربما قتل بعضهم ، ولا نعرف حتى

erkekler dolandırılıyordu belkide bazıları öldürüldü bile haberimiz dahi yok

- اتهمته الشرطة بالقتل.
- وجهت الشرطة إليه تهمة ارتكاب جريمة قتل.

Polis onu cinayetle suçladı.

لقد كان نصرًا مذهلاً ، تم الفوز به بثمن باهظ - قتل أو جرح

Bu, yüksek bir fiyata kazanılan çarpıcı bir zaferdi - Davout'un dört

إذا فالموجات قصيرة الطول far-UVC يفترض أن تكون قادرة على قتل البكتيريا،

Yani uzak-UVC, bakterileri

نحن نتحدث عن فترة قتل فيها أولئك الذين يقولون إن العالم يدور تحت التعذيب

Dünya dönüyor diyenlerin işkence ile öldürüldüğü bir dönemden bahsediyoruz

كان على الأرجح حادثًا بسيطًا ، على الرغم من أن البعض يعتقد أنه قتل نفسه

Büyük olasılıkla basit bir kazaydı, ancak bazıları kendini

وهذا مرض (أي الإنفلونزا) بمقدوره قتل 60 ألف شخص في السنة في الولايات المتحدة لوحدها

Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.