Translation of "أماكن" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "أماكن" in a sentence and their turkish translations:

أو أماكن صالحة للعيش.

ya da yaşanacak yerler.

بنينا أماكن من أجل العبادة.

İbadet için ortamlar inşa ettik.

إلى أماكن ملاحقاتهم القضائية وموتهم.

eziyet ve ölüme gönderiyor.

بمعزل عن أماكن تواجدنا في العالم.

benzer ritüeller, uygulamalar ve davranışlar oluşturduk.

قادمًا من أماكن مختلفة، هي معجزة.

yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.

يجعلُ المدن أماكن أفضل للعيش فيها.

şehirleri daha iyi yaşanacak yerlere dönüştürür.

‫ولا يتواجد إلا في أماكن خاصة.‬

Sadece birkaç özel yerde bulunur.

وأن تستخدم في أماكن إعداد الطعام.

Yiyecek hazırlama merkezlerinde,

استطعنا أن نرى أماكن توزيع الأنواع المختلفة

Farklı türlerin nerede barındığını

‫التي تحتوي على الكثير من أماكن الاختباء.‬

eski terk edilmiş kasabalara gireceğiz.

انكسرت ذراع سامي في ستّ أماكن مختلفة.

Sami'nin sağ kolu altı yerden kırıldı.

يمكن أن تتدرب قوات النخبة في أماكن سرية.

Seçkin askerler gizli yerlerde eğitilebilir.

بأن هذا يحدث مراراً في أماكن العمل هذه الأيام.

bunun, modern iş yerinde ne kadar sık görüldüğünün farkındasınızdır.

ذهبنا واخترنا 13 شخصاً من أماكن مختلفة من تركيا.

gittik Türkiye'nin çeşitli yerlerinden 13 tane insan seçtik.

‫إن أمكن حماية أماكن أخرى كهذه،‬ ‫فربما ستستمر الزيادة.‬

Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.

تم إحضار الأحجار الهامة من أماكن مهمة أقدم منك

kendinden daha eski olan önemli yerlerden önemli taşlar getirtildi

لذلك في أماكن العمل، بكل ما فيها من تعقيد وتداخلات،

Bütün karmaşası, dayanışma ihtiyacıyla iş yerinin yakın zamanda

كيف يصبح الناس غير سعداء عندما يذهبون إلى أماكن العمل،

insanların nasıl iş yerlerine giderken mutsuzlaştığını,

انتقل بعض الأشخاص من أفريقيا إلى أماكن أكثر برودة وظلمة

Bazı insanlar Afrika'dan çıkıp daha soğuk daha karanlık yerlere gittiler

لكن موهبته في الرسم منذ صغره ستنقله إلى أماكن أخرى

Ama küçük yaştan itibaren resime olan yeteneği onu başka yerelere taşıyacaktı

وفي أماكن التي كان من المفترض أن تكون منفتحة أكثر من الصين

Çin'den daha açık ve özgür olması gereken toplumlarda

كان علي أن أقطعها في أماكن مختلفة و أمطها حتى أصبحت البلاد غريبة الشكل

bunu yerde kesmek zorunda kaldım ve ülkelerin kötü görünmemesi için büyük bir çaba harcadım.