Translation of "أقصى" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "أقصى" in a sentence and their turkish translations:

يبلغ طوله 100 متر كحد أقصى

uzunluğu da maksimum 100 metredir

ألقِ نظرة على تلك السلسة في أقصى اليسار.

En soldaki yaya bir göz atın.

أقصى مدة انتظار يمكنني تحملها هي أربعة أيام.

En fazla dört gün bekleyebilirim.

لا يزال فاضل يتمتّع بحياته إلى حدّ أقصى.

Fadıl hayatı hala dolu dolu yaşıyor.

كما أنه لتحقيق أقصى معدل إنتاج في مساحة معينة،

Ve kapalı çiftliklerde alanı, maksimum verimlilik için

ودائماً ما يشجعاني لتجربة كل شيء إلى أقصى حد

ve kısa hayatımda yapabildiğim kadar çok şeyi deneyimlemem için

لتطوير أقصى ما أستطيع في مجال الفيزياء البصرية الضوئية.

ve optik fiziğin sınırlarında.

‫لكن في أقصى الشمال،‬ ‫يظل الظلام موجودًا لفترة أطول.‬

Daha da kuzeyde... ...karanlık biraz daha uzun sürer.

‫يجبره ستار السحب على دفع رؤيته الليلية‬ ‫إلى أقصى حدودها.‬

Bulutların gelmesiyle gece görüşü sınırlanıyor.

‫باستمرار خفوت ضوء القمر،‬ ‫عليها الاستفادة إلى أقصى قدر‬ ‫من أحلك الليالي.‬

Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.

وهناك أيضا حد أقصى لما وصل إليه العلم في الفيزياء البحثية هنا،

Ayrıca araştırma fiziğinde bir hudut bölgesi var

‫تحاول لبؤة أمريكية وجراؤها الـ4‬ ‫الاستفادة من الدفء إلى أقصى حد قبل الليل.‬

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

تمتد البلدات المدمرة والأراضي الزراعية المحروقة إلى أقصى حد يمكن أن تراه العين.

Tahrip edilmiş kasabalar ve yakılmış çiftlikler gözün görebildiği kadar uzanıyor.