Translation of "أربعة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "أربعة" in a sentence and their turkish translations:

أربعة

Dört.

أربعة أسئلة.

Dört tane soru.

أربعة في اللجوء*

Dört tanesi akıl hastanesinde.

الفتاة : أربعة عشر

Kız: On dört.

كان لدى ليلى أربعة أطفال من أربعة رجال مختلفين.

Leyla'nın dört farklı erkekten dört çocuğu vardı.

- تتكون الهيئة من أربعة أعضاء.
- يتألف المجلس من أربعة أعضاء.

Komite dört üyeden oluşur.

بخمسة أصوات مقابل أربعة.

5'e 4 oyla.

طولها ثلاثة أمتار، أو أربعة أمتار.

Boyu üç metre, dört metre.

نحن أربعة أعضاء في هيئة التحكيم،

Biz dört jüri üyesi,

استمر المطر بالهطول لمدة أربعة أيام.

Yağmur dört gün sürdü.

عمر أخي جاك أربعة عشر سنة.

Erkek kardeşim Jacques on dört yaşında.

تكفّل أربعة جرّاحين بمعالجة جروح ليلى.

Dört cerrah Leyla'nın yaraları üzerinde çalıştı.

أربعة أيام، لم نقم بشيء سوى التزلج.

Dört gün boyunca sadece kaydık.

واحد من كل أربعة من رجال دافوت.

adamından biri öldürüldü ya da yaralandı.

كم لك عندي؟ - أربعة يورو لو سمحت.

Size ne kadar borcum var- Dört euro lütfen.

شعرت بالملل بسبب الجلوس بين أربعة جدران.

Dört duvar arasında oturmaktan usandım.

بقى فاضل في القاهرة أربعة أشهر تقريبا.

Fadıl yaklaşık dört ay boyunca Kahire'de kaldı.

نحن نكشف هنا عن أربعة تريليون دولار هنا.

4 trilyon dolarlık bir değer ortaya çıkarmış oluruz.

حيث تنازل نابليون عن العرش قبل أربعة أيام.

çünkü Napolyon dört gün önce tahttan çekildi.

أقصى مدة انتظار يمكنني تحملها هي أربعة أيام.

En fazla dört gün bekleyebilirim.

لدي أربعة أضعاف ما عندك من الأقراص المدمجة.

Senin sahip olduğunun dört katı daha fazla CD'lerim var.

يعلم الجميع أن اثنين زائد اثنين تساوي أربعة.

İki kere ikinin dört yaptığını herkes bilir.

إليكم أربعة أمثلة سهلة يمكنكم استعمالها في نمط حياتكم اليومي.

İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:

واحد، اثنان، ثلاثة، أربعة، خمسة، ستة، سبعة، ثمانية، تسعة، عشرة.

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

عند توم علبة أربعة لتر من الخمر الرخيص في ثلاجته

Tom buzdolabında dört litrelik ucuz şarap variline sahiptir.

مما يفسر حقيقة أن أربعة من كل خمسة مدمنين على الهروين

İşte bu nedenle, eroin bağımlısı olan her beş kişiden dördü,

كانت تلك تجربة رائعة جدا، ولكنها أيضاً كانت منذ أربعة أعوام.

Harika bir deneyimdi ama dört yıl oldu.

أربعة رسل يحظون بكل اهتمام السلطان سيف الدين قطز وضباطه في القصر

Sultan Saif ad-Din Qutuz'u ve generallerini tüm dikkatleriyle dinlediğinin farkında değillerdi.

بعد أربعة أيام في جينا ، افتتح لانيس الهجوم الفرنسي الرئيسي عند الفجر ،

Dört gün sonra Jena'da, Lannes şafak vakti ana Fransız saldırısını başlattı

في معركة لايبزيغ العملاقة التي استمرت أربعة أيام ، قاد القطاع الشمالي ، وأبقى

Dört günlük devasa Leipzig Muharebesi'nde kuzey kesimine komuta

كان أول ما فعلته هو أن عينت أربعة أشخاص من الخمسة وخمسين شخصًا الأصليين.

İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan dördünü işe almak oldu.

كان لديه أربعة خيول قتلت تحت قيادته ، قاد شخصياً آخر هجوم محكوم عليه بالفشل من قبل

Altında dört atı öldürüldü ve şahsen İmparatorluk Muhafızlarının