Examples of using "أسرته" in a sentence and their turkish translations:
O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.
Fadıl ailesine İslam'a geçtiğini söyledi.
Fadıl ailesine odaklanmaya çalıştı.
Fadıl bir yıl sonra evden ayrıldı.