Translation of "Tilki" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Tilki" in a sentence and their spanish translations:

- Bir tilki görüyor musun?
- Bir tilki görüyor musunuz?

¿Ves un zorro?

Bir tilki birlikte geldi.

- Llegó un zorro.
- Un zorro se acercó.

Kapanda bir tilki yakalandı.

- Un zorro cayó en el lazo.
- Un zorro cayó en la trampa.

Tilki vahşi bir hayvandır.

El zorro es un animal salvaje.

Onlar tuzaklarla tilki yakaladılar.

Atraparon zorros con cepos.

Mavi tilki, hayvanat bahçesindedir.

- El zorro azul está en el zoológico.
- El zorro azul está en el zoo.

Avcı bir tilki vurdu.

El cazador le disparó a un zorro.

Tilki oyuk bir ağaçta saklandı.

El zorro se escondió en el hueco del árbol.

Tilki ve ayı birlikte yaşadılar.

El zorro y el oso vivían juntos.

şehre inen tilki, aslan ve domuz

zorro, león y cerdo descendiendo a la ciudad

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlamadı.

El rápido zorro marrón no saltó por encima del perro vago.

- Bu dağda yaşayan birkaç tilki olduğunu biliyor muydunuz?
- Bu dağda yaşayan birkaç tilki olduğunu biliyor muydun?

¿Sabías que había unos cuantos zorros viviendo en esta montaña?

Tilki olsaydı, gerçekten çok güçlü bir kokusu olurdu.

Si lo fuera, tendría un olor más fuerte.

Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.

Pusimos una trampa para capturar a un zorro.

Ben bir kurt, bir tilki ve bir tavşan gördüm.

Vi a un lobo, a un zorro y a una conejo.

- Tilki derisini kaybeder ama hilekarlığını değil.
- Can çıkar, huy çıkmaz.

El zorro pierde el pelo pero no las mañas.

Çocukluğumda en sevdiğim masallardan biri, yaramaz bir tilki ruhunun hikayesiydi.

Uno de mis favoritos cuentos de hadas cuando era un niño, fue la historia de un malicioso espiritu de zorro.

Bu daha çok köpekgil benzeri, daha yumuşak. Tilki daha kalın olurdu.

Esto es más canino. Más tenue. El de zorro es más fuerte.

- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- Bu dağda birkaç tilki yaşadığını biliyor muydun?

¿Sabía usted que algunos zorros vivían en esta montaña?

Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.

Hace mucho, mucho tiempo en India, un mono, un zorro y un conejo vivieron felizmente juntos.

Sadece yarım mil gitmişti ki topal bir Tilki ve kör bir Kedi ile karşılaştı, iki iyi dost gibi birlikte yürüyorlardı. Topal Tilki Kedi'ye yaslanmıştı ve kör Kedi'de Tilki'nin ona yol göstermesine izin veriyordu.

Se había alejado apenas media milla, cuando se encontró con un zorro cojo y un gato ciego, caminando juntos como dos buenos amigos. El zorro cojo se apoyaba en el gato y el gato ciego dejaba que el zorro le guiase hacia delante.