Translation of "Temizlemek" in Spanish

Okyanusu temizlemek

Lo último que hay que hacer

Odayı temizlemek zorundalar.

Tienen que limpiar la habitación.

Odamı temizlemek zorundayım.

Tengo que limpiar mi habitación.

Köpek pisliği temizlemek istemiyorum.

No quiero limpiar caca de perro.

Odamı temizlemek zorunda değilim.

No tengo que limpiar mi cuarto.

Tom odasını temizlemek istemiyor.

- Tom no quiere limpiar su habitación.
- Tom no quiere limpiar su pieza.

Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.

No quiero limpiar caca de perro.

- Odanı temizlemelisin.
- Odanı temizlemek zorundasın.

- Debes limpiar tu cuarto.
- Debes limpiar tu habitación.

Odayı temizlemek üç günümü aldı.

He estado tres días atareado ordenando la habitación.

Onu temizlemek birkaç saatimi aldı.

Me tomó varias horas limpiarla.

Bu binanın pencerelerini temizlemek tehlikelidir.

Es peligroso limpiar los vidrios de un departamento.

Bacayı temizlemek için çatıya tırmandılar.

Se subieron al tejado para limpiar la chimenea.

O, odasını temizlemek zorunda kaldı.

Tenía que limpiar su cuarto.

Garajı temizlemek çok eğlenceli değildi.

Limpiar el garaje no fue muy divertido.

Peki belki de okyanusları temizlemek nafile.

Y sí, tal vez limpiar el océano sea una tarea inútil.

Karı çatıdan kürekle temizlemek zorunda kalacağız.

Tendremos que quitarle la nieve al techo.

Ebeveynlerim gelmeden önce evi temizlemek istiyorum.

Quiero limpiar la casa antes de que vengan mis padres.

- Odamı temizlemek istiyorum.
- Odamı temizlemeyi severim.

Me gusta limpiar mi dormitorio.

Ebeveynlerim dönmeden önce evi temizlemek istiyorum.

Quiero limpiar la casa antes de que vuelvan mis padres.

Parkı temizlemek için tüm komşular birleşti.

Todos los vecinos se aliaron para limpiar el parque.

Bu yeri temizlemek bir kâbus olmalı.

Limpiar este lugar debe ser una pesadilla.

Bütün şu pisliği temizlemek için birlikte çalışacağız.

Trabajaremos juntos para limpiar toda esa porquería.

Ben halıyı temizlemek için bir şey arıyorum.

Estoy buscando algo con que limpiar la alfombra.

Bütün çatının karını kürekle temizlemek biraz zaman alacak.

Me tomará algún tiempo quitar con la pala toda la nieve del tejado.

- Odayı temizleme sırası benimdi.
- Odayı temizlemek için benim sıramdı.

- Era mi turno para limpiar la habitación.
- Era mi turno de limpiar la habitación.

Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.

Los europeos contrataron a un exorcista para limpiar su continente de demonios.

Mary'nin kıçını temizlemek için bir rulo tuvalet kağıdına ihtiyacı var.

María necesita un rollo entero de papel higiénico para limpiarse el culo.

Farelerin de bir işlevi var. Onlar boruları temizlemek için yardım ederler.

Las ratas también tienen su función. Ayudan a desatascar las alcantarillas.

Eugenia yüzü temizlemek ve cildi korumak için en sevdiği yağları bizimle paylaştı.

Eugenia compartió con nosotras sus aceites favoritos para limpiar la cara y proteger la piel.

Ne kadar çok şeyim varsa o kadar çok şey temizlemek zorunda kalacağım.

Mientras más cosas tenga, más voy a tener que limpiar.