Translation of "Tasarruf" in Spanish

0.027 sec.

Examples of using "Tasarruf" in a sentence and their spanish translations:

Tasarruf ediyorum.

He estado ahorrando.

Elektriği tasarruf etmeliyiz.

Debemos ahorrar electricidad.

- Tasarruf yapmak zorundayız.
- Tasarruf etmek zorundayız.
- Kemer sıkmak zorundayız.

Tenemos que ahorrar.

Onlara paradan tasarruf etmelerinde

Y les ayudamos a ahorrar dinero,

Para tasarruf etmeye çalışıyorum.

Intento ahorrar dinero.

Tasarruf hesabımı kapatmayı düşünüyorum.

Estoy pensando en cerrar mi cuenta de ahorros.

Ve çok para tasarruf edebilirsiniz.

Y uno se podría ahorrar un montón de dinero.

Bir araba için tasarruf yapıyorum.

Estoy ahorrando para comprarme un coche.

Tasarruf hesabına 100 dolar yatırdı.

Él ingresó 100 dólares en su cuenta de ahorros.

Avustralya'ya gidebilmek için tasarruf yapıyorum.

Estoy ahorrando para así poder ir a Australia.

Tom'un bir tasarruf hesabı yok.

Tom no tiene una cuenta de ahorros.

Ekonomik arabalar size tasarruf sağlar.

Los vehículos económicos te ahorran dinero.

O, yüz dolar tasarruf yaptı.

Él ahorró cien dólares.

Üniversiteye gidebilmen için tasarruf yap.

Ahorra para poder ir a la universidad.

O, üniversiteye gitmek için tasarruf yapıyor.

El está ahorrando para ir a la universidad.

Yaşlılık günlerim için para tasarruf ediyorum.

Estoy ahorrando dinero para mi vejez.

Bu ay ne kadar tasarruf yaptık?

¿Cuánto dinero hemos ahorrado este mes?

Tasarruf hesabımda bir sürü param var.

Tengo mucho dinero en mi cuenta de ahorro.

Tom tasarruf hesabına 1.000 dolar yatırdı.

Tom depositó 1.000 dólares en su cuenta de ahorros.

Kimse içeceklerden tasarruf ederek zengin olmadı.

Nunca nadie se volvió rico ahorrando en tragos.

Ben bir tasarruf hesabı açmak istiyorum.

- Me gustaría abrir una cuenta de ahorros.
- Quisiera abrir una cuenta de ahorros.
- Quisiera abrir una cuenta bancaria.

- Yeni bir ev yapmak için tasarruf yapıyoruz.
- Yeni bir ev yapmak için tasarruf ediyoruz.

Estamos ahorrando para construir una nueva casa.

İşsiz olduğum için hiçbir şey tasarruf edemiyorum.

Como estoy desempleado no puedo ahorrar.

Bu yüzden onları almak için tasarruf yapıyoruz.

Así que estamos ahorrando para comprarlos.

Bu, enerji maliyetlerinde yedi milyar dolar tasarruf demek.

lo que les ahorrará USD 7000 millones en costos de energía.

Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti.

Ahorré los gastos de viaje al hospedarme en un hotel barato.

Andre bir işi başlatmak için parasını tasarruf ediyor.

Andre está ahorrando su dinero para comenzar una empresa.

Tom bir yat almak için para tasarruf ediyor.

Tomás ha estado ahorrando para comprarse un yate.

O, bir ev satın almak için tasarruf yapıyor.

Está ahorrando para comprarse una casa.

Tom her ay tasarruf hesabına biraz para ekliyor.

Tom le añade un poco de dinero a su cuenta de ahorros cada mes.

Tom paradan tasarruf etmek için ekonomi sınıfında uçar.

Tom vuela en clase económica para ahorrar dinero.

Yeni bir bisiklet istiyorsan tasarruf yapmaya başlasan iyi olur.

Si quieres una bicicleta nueva, mejor empieza a ahorrar.

Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.

- Ellos están ahorrando para adquirir una casa.
- Ahorrar su dinero para la adquisición de una casa.

- Neden bir birikim hesabı açmıyorsun?
- Neden bir tasarruf hesabı açmıyorsun?

¿Por qué no abres una cuenta de ahorros?

- Damlaya damlaya göl olur.
- Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.

- Un centavo ahorrado es un centavo ganado.
- Un peso ahorrado es un peso ganado.

Kel olmanın en az bir avantajı var - şampuanla ilgili çok tasarruf yaparsın.

Ser calvo tiene al menos una ventaja - se ahorra mucho en champú.

Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.

El enorme ahorro de peso significó que esta nave espacial podría lanzarse en un cohete más pequeño.

- Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
- O, dünyada bir yolculuk yapma niyetiyle parasını tasarruf ediyor.

Ella está ahorrando con el fin de dar un viaje alrededor del mundo.