Translation of "Sanatçı" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Sanatçı" in a sentence and their spanish translations:

Sanatçı yetenekli.

El artista es talentoso.

Tom bir sanatçı.

Tom es un artista.

Herkes sanatçı olmak istemez.

No todo el mundo quiere ser artista.

Tom da bir sanatçı.

Tom también es artista.

O ünlü bir sanatçı.

Él es un célebre artista.

O sanatçı çok popülerdir.

Ese artista está muy de moda.

Onların ikisi de sanatçı.

Los dos son artistas.

En sevdiğin sanatçı kimdir?

¿Quién es tu artista favorito?

Tom harika bir sanatçı.

Tom es un maravilloso artista.

O biraz bir sanatçı.

Él tiene algo de artista.

O doğuştan bir sanatçı.

Él es un artista nato.

Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar.

Muchos artistas ponen sus sentimientos en su arte.

Benimle birlikte binlerce sanatçı da

y también a cientos de artistas,

Sanatçı ruhlu bir ailede yetişti.

Él fue criado en una familia artística.

O büyük bir sanatçı oldu.

Ella se convirtió en una gran artista.

O çok yetenekli bir sanatçı.

Es una artista que tiene mucho talento.

Bu sanatçı genç yaşta öldü.

Este artista murió joven.

Sanatçı her zaman yalnız resim yapmıştır.

- La artista siempre pintaba sola.
- El artista siempre pintaba solo.

- Herkes sanatçı olamaz.
- Herkes artist olamaz.

No todos pueden ser artistas.

Sadece bir sanatçı hayatın anlamını yorumlayabilir.

Solo un artista puede interpretar el significado de la vida.

Sanatçının sıkıntı çeken bir sanatçı olması beklentisindeyiz.

Casi damos por hecho que un artista se las ve difíciles.

Bu çömlek yerel bir sanatçı tarafından yapıldı.

Esta cerámica es hecha por un artista local.

- O, bir doğuştan sanatçı.
- Yetenekli bir sanatçıdır.

Es una artista muy talentosa.

Bu kitabı resimlemiş olan sanatçı çok iyi.

Es un buen artista el que ha ilustrado este libro.

Zavallı genç adam sonunda büyük bir sanatçı oldu.

El pobre joven finalmente se convirtió en un gran artista.

- Ben sanatçı olmak istiyorum.
- Ben ressam olmak istiyorum.

- Quiero ser artista.
- Deseo ser artista.

Ben bir sanatçı değilim. O işi iyi beceremem.

No soy un artista. Nunca tuve mente para ello.

- Hayalim bir sanatçı olmaktır.
- Hayalim bir ressam olmaktır.

Mi sueño es convertirme en un artista.

Bir sanatçı, büyük bir resim yapmak için birçok boya tüpü kullanır.

Un artista ocupa muchos tubos de pintura para hacer una pintura grande.

- Birçok ünlü sanatçılar New York'ta yaşarlar.
- Birçok ünlü sanatçı New York'ta yaşıyor.

En Nueva York viven muchos artistas famosos.

- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.

Según esta revista, mi actriz favorita se casará con un músico de jazz la próxima primavera.