Translation of "Kale" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Kale" in a sentence and their spanish translations:

Kale güzeldir.

El castillo es hermoso.

Kale nehrin karşısındadır.

El castillo está al otro lado del río.

O kale güzel.

Ese castillo es hermoso.

Bu kale güzeldir.

Este castillo es bonito.

- Kale ne zaman inşa edildi?
- Kale ne zaman yapıldı?

- ¿Cuándo se construyó el castillo?
- ¿Cuándo fue construido el castillo?

Kale şimdi harabe halinde.

El castillo ahora está en ruinas.

Eski kale harabeye dönmüştü.

El viejo castillo está en ruinas.

Tepede bir kale vardı.

- Antes había un castillo en la colina.
- Solía haber un castillo en la colina.

Altınla her kale fethedilebilir.

Con oro se puede conquistar cualquier fortaleza.

Kale nehrin diğer tarafında.

El castillo está al otro lado del río.

Biz uzakta bir kale gördük.

- Vimos un castillo a lo lejos.
- Vimos un castillo en la distancia.

Eski kale üzücü bir durumda.

El viejo castillo está en un estado desolador.

Harap kale şimdi restorasyon altında.

El castillo en ruinas ahora está en restauración.

Kral, eski kale de yaşadı.

Un rey vivía en un viejo castillo.

Bu kale 1610'da yapıldı.

Este castillo fue construido en 1610.

Biz kumdan bir kale yaptık.

Hicimos un castillo de arena.

- Çocuklar sahilde kumdan bir kale inşa ettiler.
- Çocuklar plajda kumdan bir kale yaptılar.

Los niños construyeron un castillo de arena en la playa.

Resmin arka planında bir kale var.

Hay un castillo en el fondo de esa pintura.

Bu geçen hafta ziyaret ettiğimiz kale.

Éste es el castillo que visitamos la semana pasada.

Bu tepede küçük bir kale vardı.

Solía haber un pequeño castillo en esta colina.

Yıllar önce burada bir kale vardı.

Hace muchos años aquí había un castillo.

Kayalıkların üstünde eski bir kale duruyor.

Un viejo castillo se encuentra en la cima del acantilado.

Dağın eteğinde eski bir kale vardır.

Hay un viejo castillo al pie de la montaña.

Satranç oyununda kale çok mu önemlidir?

¿La torre es tan importante en el juego de ajedrez?

Çocuklar plajda kumdan bir kale yaptılar.

Los niños construyeron un castillo de arena en la playa.

Tom'un evi bir kale gibi görünüyor.

La casa de Tom parece un castillo.

Uzaktan bakıldığında, büyük kaya eski bir kale gibi görünüyor.

Vista de lejos, la roca se ve como un viejo castillo.

Bu neredeyse bir kale içine nükleer reaktör inşa etmek kadar saçma.

Es casi tan absurdo como construir un reactor nuclear dentro de un castillo.

Eğer düzgünce askerlendirilmiş ve ikmal edilmişse, bunun gibi bir kale ateşli silahlar devrine kadar

Si estaba debidamente guarnecido y provisto, un castillo como este era prácticamente inexpugnable hasta

Dan Brown 1998 yılında " Dijital Kale"yi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller " Da Vinci Şifresi"ni tamamlandı.

En 1998, Dan Brown lanza "Fortaleza Digital". Cinco años más tarde concluía otro best-seller "El Código Da Vinci".