Translation of "Değiştirdi" in Dutch

- Fikrini değiştirdi.
- Görüşünü değiştirdi.

Hij is van mening veranderd.

- O hayatımı değiştirdi.
- Bu benim hayatımı değiştirdi.

- Het heeft mijn leven veranderd.
- Dat heeft mijn leven veranderd.

Tom renk değiştirdi.

Tom verkleurde.

O, adresini değiştirdi.

Hij heeft zijn adres gewijzigd.

Tom vites değiştirdi.

- Tom heeft geschakeld.
- Tom schakelde.

Darwin dünyayı değiştirdi.

Darwin heeft de wereld veranderd.

Kitabın hayatımı değiştirdi.

Jouw boek veranderde mijn leven.

O hayatımı değiştirdi.

Het heeft mijn leven veranderd.

Sonunda fikrini değiştirdi.

Uiteindelijk is hij van gedachten veranderd.

Tom rahatsızca değiştirdi.

- Tom schoof ongemakkelijk.
- Tom verplaatste zich ongemakkelijk.

Tom kıyafetlerini değiştirdi.

Tom kleedde zich om.

Giyim tarzını değiştirdi.

Hij heeft zijn kledingstijl veranderd.

Tom fikrini değiştirdi.

Tom veranderde van gedachte.

Tom işleri değiştirdi.

- Tom is van baan veranderd.
- Tom veranderde van baan.

Tom elbiseleri değiştirdi.

Tom kleedde zich om.

Tom görüşünü değiştirdi.

Tom heeft zijn mening veranderd.

Tom kanalı değiştirdi.

Tom heeft gezapt.

O niçin planlarını değiştirdi?

Waarom heeft hij zijn plannen veranderd?

İnternet her şeyi değiştirdi.

Internet heeft alles veranderd.

O birkaç kelime değiştirdi.

Hij veranderde een paar woorden.

Onlar birbirleriyle yer değiştirdi.

- Ze wisselden van plaats met elkaar.
- Ze hebben met elkaar van plaats gewisseld.

Bu kız görünüşünü değiştirdi.

Dat meisje heeft haar uiterlijk veranderd.

Para onun hayatını değiştirdi.

Geld heeft zijn leven veranderd.

Cezaevi onları değiştirdi mi?

Heeft de gevangenis hen veranderd?

Tom profil resmini değiştirdi.

Tom veranderde zijn profielfoto.

Adını Tom Jackson olarak değiştirdi.

Hij heeft zijn naam naar Tom Jackson veranderd.

O geçen yıl okul değiştirdi.

Hij veranderde van school vorig jaar.

Tom e-posta adresini değiştirdi.

- Tom veranderde zijn e-mailadres.
- Tom heeft zijn e-mailadres veranderd.

Bu savaş tarihin seyrini değiştirdi.

Deze slag heeft de loop van de geschiedenis veranderd.

Sami Müslümanlara dair fikrini değiştirdi.

Sami veranderde zijn mening over moslims.

Bana yardımcı olmak için yolunu değiştirdi.

Hij deed grote moeite mij te helpen.

Tom ve Mary bankta yer değiştirdi.

Tom en Maria hebben op de bank van plaats gewisseld.

Tom, bir polis olarak kılık değiştirdi.

Tom verkleedde zich als politieagent.