Translation of "Kullanabilirsin" in Spanish

Arabamı kullanabilirsin.

Puedes usar mi auto.

İstiyorsan bilgisayarımı kullanabilirsin.

- Podés usar mi computadora si querés.
- Puedes usar mi ordenador si quieres.
- Podéis usar mi ordenador si queréis.
- Puede usar mi ordenador si quiere.
- Pueden usar mi ordenador si quieren.
- Ustedes pueden usar mi ordenador si quieren.
- Usted puede usar mi ordenador si quiere.

İstersen daktilomu kullanabilirsin.

Puedes usar mi máquina de escribir cuando quieras.

Bu telefonu kullanabilirsin.

Puedes usar este teléfono.

İstersen kalemimi kullanabilirsin.

Puedes usar mi lápiz, si quieres.

Bu arabayı kullanabilirsin.

Puedes usar este coche.

İstediğin zaman onu kullanabilirsin.

Puedes usarlo siempre que quieras.

- Yardımımdan yararlanabilirsin.
- Yardımımı kullanabilirsin.

Puedes disponer de mi ayuda.

Eğer istersen arabamı kullanabilirsin.

- Puedes coger mi coche si quieres.
- Puedes usar mi auto, si quieres.

Sen benim arabamı kullanabilirsin.

- Tú podrías usar mi auto.
- Puedes usar mi coche.
- Puedes coger mi coche.

Sen benim kalemimi kullanabilirsin.

Puedes usar mi bolígrafo.

Eğer istersen, masamı kullanabilirsin.

Puedes usar mi mesa si quieres.

Sözlüğümü her zaman kullanabilirsin.

Puedes usar mi diccionario siempre.

İstediğin zaman daktilomu kullanabilirsin.

Puedes utilizar mi máquina de escribir en cualquier momento.

Onu istediğin zaman kullanabilirsin.

Puedes usarlo cuando quieras.

Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.

- Puedes usar mi diccionario.
- Pueden usar mi diccionario.

Eğer istiyorsan arabamı kullanabilirsin.

Puedes usar mi coche si quieres.

Dünyadaki otellerin çoğunda İngilizce kullanabilirsin.

Puedes usar el inglés en casi todos los hoteles del mundo.

Sen benim yeni arabamı kullanabilirsin.

- Puedes usar mi coche nuevo.
- Puedes usar mi auto nuevo.

İstediğin zaman dolma kalemimi kullanabilirsin.

Puedes usar mi bolígrafo cuando quieras.

Kullanmadığım herhangi bir kalemi kullanabilirsin.

Puedes usar cualquiera de los bolis que no estoy usando.

- Bunu yalnızca bir kez kullanabilirsin.
- Onu yalnızca bir kez kullanabilirsin.
- Onu yalnızca bir sefere mahsus kullanabilirsin.
- Sadece bir kez kullanabilirsin.
- Sadece bir kez kullanabilirsiniz.
- Bunu sadece bir kez kullanabilirsin.
- Bunu sadece bir kez kullanabilirsiniz.

- Solo lo puedes usar una vez.
- La puedes ocupar solo una vez.
- Solo se puede utilizar una vez.

Onu dikkatli sürdüğün sürece arabamı kullanabilirsin.

Puedes conducir mi coche, si lo haces con cuidado.

Bu sınav için bir sözlük kullanabilirsin.

- Para este examen podéis usar un diccionario.
- Puedes usar un diccionario en este examen.

- Onun kütüphanesini kullanabilirsin.
- Onun kütüphanesini kullanabilirsiniz.

Puedes hacer uso de su biblioteca.

Sadece felsefede dairesel bir argüman kullanabilirsin ve bunun için övülürsün.

Solo en filosofía uno puede usar un argumento circular y recibir elogios por ello.

Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.

Esta es una pantalla táctil, así que puede usar sus dedos para manipular los controles que está viendo en ella.

Yılan çukurunda aslında Ragnar gibi kaba sözcükler kullanabilirsin… bağlılık sözü ile Vöggr gibi

De hecho, puedes usar palabras vulgares como Ragnar en el foso de las serpientes ... puedes jugar trucos sucios