Translation of "Arabamı" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Arabamı" in a sentence and their spanish translations:

Arabamı çaldırdım.

Me robaron el auto.

Arabamı kullanabilirsin.

Puedes usar mi auto.

Arabamı alacağım.

- Voy a coger mi coche.
- Voy a buscar mi coche.

Arabamı satacağım.

- Voy a vender mi carro.
- Yo voy a vender mi carro.

Arabamı satıyorum.

Vendo mi coche.

Arabamı al.

- Coge mi coche.
- Llévate mi coche.

Arabamı çalıştıramadım.

No pude poner mi coche en marcha.

Arabamı satmamalıydım.

No debí haber vendido mi auto.

Arabamı yıkayacağım.

Voy a lavar mi coche.

Arabamı sana satmıyorum.

No te vendo mi coche.

Birisi arabamı çaldı.

Alguien robó mi auto.

Tom'a arabamı sürdürdüm.

Dejé que Tom condujera mi carro.

Arabamı onunkiyle karşılaştırdım.

Comparé mi coche con el suyo.

Hayır, arabamı kullanamazsın!

¡No, no puedes usar mi coche!

Arabamı yalnız bırakın.

Deja mi coche en paz.

Arabamı zararına satıyorum.

Estoy vendiendo mi coche con pérdida.

Arabamı nereye parkedebilirim?

¿Dónde puedo estacionar mi carro?

Ona arabamı göstereceğim.

Yo le mostraré mi coche.

Arabamı Tom'a satmadım.

No le vendí mi auto a Tom.

Tom arabamı aldı.

Tom cogió mi coche.

Hırsız arabamı çaldı.

El ladrón me robó el coche.

Sana arabamı vereceğim.

Te daré mi carro.

Arabamı kendi başıma bulacağım.

Encontraré yo solo mi auto.

Onlara arabamı tamir ettireceğim.

Voy a hacer que me reparen el auto.

Arabamı orada tutmak istiyorum.

Quiero dejar mi auto ahí.

Eğer istersen arabamı kullanabilirsin.

- Puedes coger mi coche si quieres.
- Puedes usar mi auto, si quieres.

Sen benim arabamı kullanabilirsin.

- Tú podrías usar mi auto.
- Puedes usar mi coche.
- Puedes coger mi coche.

Sana yeni arabamı göstereceğim.

Te voy a enseñar mi nuevo coche.

Tom arabamı ödünç aldı.

Tom me pidió prestado el carro.

Eğer istiyorsan arabamı kullanabilirsin.

Puedes usar mi coche si quieres.

Sanırım arabamı yıkamamın zamanıdır.

Creo que es tiempo de que lave mi auto.

Yeni arabamı gördün mü?

¿Has visto mi nuevo coche?

Onlar arabamı aldılar mı?

¿Se han llevado mi coche?

- Arabamı tek başıma tamir etmeyi başardım.
- Arabamı tek başıma tamir edebildim.

- Me las apañé para arreglar mi coche yo mismo.
- Logré reparar mi coche yo solo.

Sen benim yeni arabamı kullanabilirsin.

- Puedes usar mi coche nuevo.
- Puedes usar mi auto nuevo.

Eski arabamı 100 dolara sattım.

Vendí mi coche viejo por cien dólares.

Arabamı kapının yanına park ettim.

- Estacioné mi carro junto al portón.
- Estacioné mi carro junto a la puerta.

Hiç kimse arabamı aramak istemiyor.

Nadie quiere buscar mi auto.

Arabamı büro yakınında park ediyorum.

Estoy estacionando mi auto cerca de la oficina.

Arabamı buraya park etmek zorundayım.

Tengo que estacionar mi auto aquí.

Arabamı buraya park edebilir miyim?

- ¿Puedo aparcar mi coche aquí?
- ¿Puedo aparcar aquí mi coche?

Yeni arabamı görmek ister misin?

¿Te gustaría ver mi nuevo coche?

Elektrikli arabamı nerede şarj edebilirim?

¿Dónde puedo recargar mi auto eléctrico?

Yarın öğleden sonra arabamı cilalayacağım.

Voy a encerar mi coche mañana por la tarde.

İstediğin zaman arabamı ödünç alabilirsin.

Usted puede tomar prestado mi coche en cualquier momento.

Geri döndüğümde kayıp arabamı buldum.

Cuando volví, mi auto había desaparecido.

- Arabamı başka bir yere park etmiş olmalıyım.
- Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım.

Debo haber estacionado mi auto en otra parte.

- Ona yüz dolara arabamı yıkattım.
- Ona arabamı yıkamak için bir yüz dolar verdim.

Lo hice lavar mi auto por cien dólares.

Oğlum, arabamı tamir etmeme yardım et.

Hijo, ayúdame a arreglar mi auto.

Ona, arabamı nereye park edebileceğimi sordum.

- Le pregunté a él dónde podía aparcar el coche.
- Le pregunté dónde podría estacionar mi coche.

Tom arabamı ödünç alan kişi değil.

Tom no fue el que me pidió prestado el carro.

Kim benim kirli arabamı yıkamak ister?

¿Quién quiere lavar mi coche sucio?

Onu dikkatli sürdüğün sürece arabamı kullanabilirsin.

Puedes conducir mi coche, si lo haces con cuidado.

Bazen çok soğuk olduğunda arabamı çalıştıramıyorum.

- A veces, cuando hace mucho frío, no puedo arrancar el coche.
- A veces, cuando hace mucho frío, no consigo arrancar el coche.

Onlara arabamı tamir etmelerini rica ettim.

- Les pedí que arreglaran mi auto.
- Les pedí que me arreglaran el coche.

Az önce bir trafik kazasında arabamı mahvettim.

Acabo de perder mi coche en un accidente de tráfico.

Arabamı kimin çaldığını öğrenmeme yardım etmeni istiyorum.

Quiero que me ayudes a descubrir quién me robó el coche.

Tom'un arabamı kullanmasına izin vermeye karar verdik.

He decidido que Tomás use mi coche.

Arabamı tamir etmeme yardım ettiğin için teşekkürler.

Gracias por ayudarme a reparar el auto.

Arabamı satarak iyi bir kazanç elde ettim.

Vendí mi coche por un buen precio.

Hiç sorun olmadan evin önünde arabamı yıkarım.

Yo lavo mi auto en frente de mi casa sin ningún problema.

- Dün gece arabam çalındı.
- Dün gece arabamı çaldırdım.

Anoche me robaron el coche.

Biri arabamı çalmış. O park ettiğim yerde değildi.

Alguien se robó mi carro. No está donde lo estacioné.

Bunu yapmaktan nefret etmeme rağmen arabamı elden çıkardım.

Me separé de mi viejo auto, aunque odié hacerlo.

Keşke çok para ödemeden arabamı nasıl boyatacağımı bulabilsem.

Ojalá hallara una forma de tener pintado el coche sin gastarme mucho dinero.

Tom bana arabamı onun evinin önüne park etmememi istedi.

- Tom me pidió que no aparcara mi coche enfrente de su casa.
- Tom me pidió que no aparcase mi coche enfrente de su casa.

Neden benim garajıma arabamı koyman için sana ödeme yapmam gerekiyor?

¿Por qué debo pagarte por poner mi auto en mi garage?

Arabamı ödünç almak istediğin zaman yapman gereken tek şey istemektir.

Cuando sea que quieras tomar prestado mi auto, todo lo que tienes que hacer es pedirlo.

Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.

Sólo me preguntaba cuánto costaría hacer lavar y encerar mi auto.