Translation of "Kent" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Kent" in a sentence and their spanish translations:

Kent etkinlikle doluydu.

El pueblo estaba lleno de actividad.

Kent yaşamını özlüyor.

Él añora la vida en la ciudad.

Kent doğuştan liderdir.

Kent es un líder nato.

Meydan, kent yaşamının temelidir.

Y una plaza es el comienzo de la vida urbana.

O, kent yaşamından hoşlanmadı.

A él no le gustaba la vida de ciudad.

Sonunda kent yaşamına alıştım.

Finalmente me he acostumbrado a la vida urbana.

O, Bayan Kent mi?

¿Esa es la Sra. Kent?

Kent bir ova üzerindedir.

La ciudad está en una llanura.

Kent bir duvarla çevrilidir.

La ciudad está circundada por una muralla.

O, kent dışında yaşar.

Él vive fuera de la ciudad.

Amerika'nın kent nüfusu artıyor.

La población urbana en América está creciendo.

Onun yaşadığı otel kent merkezindedir.

El hotel en que vive está en el centro.

Belediye başkanı kent işlerini yönetir.

El alcalde administra los asuntos de la ciudad.

Siyah bulutlar kent üzerinden geçiyordu.

Nubes negras flotaban por sobre la ciudad.

Clark Kent Süpermen hikayelerinin kahramanıdır.

Clark Kent es el héroe de las historias de Supermán.

Kent tıpkı önceden olduğu gibiydi.

La ciudad era igual que antes.

Kent yaşamını çok fazla severim.

Me gusta mucho la vida de ciudad.

Kent, büyük bir ordu tarafından savunuldu.

La ciudad fue defendida por un gran ejército.

Küçük bir kent ama çok güzel.

Es una ciudad pequeña, pero muy hermosa.

Bu yapı, kent içinde inşa edilecek.

Este edificio será construido en la ciudad.

Beni kent merkezine hangi tren götürür?

¿Qué tren me lleva al centro?

- Dünyada en çok ziyaret edilen ikinci kent nedir?
- Dünyada ikinci en çok ziyaret edilen kent nedir?

¿Cuál es la segunda ciudad más visitada del mundo?

Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.

La ciudad está ganando popularidad como un importante destino turístico.

Tupamaro Ulusal Kurtuluş Hareketi romantik bir kent gerillasıydı, zenginden alıp yoksula verirdi,

[locutor] El Movimiento de Liberación Nacional Tupamaros pasó de ser una romántica guerrilla urbana que robaba a los ricos para repartir a los pobres

- Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Kırsal yaşam kent yaşamından daha sağlıklıdır.

La vida en el campo es más saludable que en la ciudad.

Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.

presas fáciles en las junglas urbanas como Bombay, donde ha visto atacar a otros leopardos.

- Alma Ata benim favori şehrim!
- Almatı benim en sevdiğim şehir!
- Almatı benim en sevdiğim kent!

¡Almaty es mi ciudad favorita!

- İtalya'da birçok eski kent vardır. Örneğin Roma ve Venedik.
- İtalya'da çok sayıda eski şehir var. Örneğin Roma ve Venedik.

Hay muchas ciudades antiguas en Italia. Como Roma y Venecia.

- Tokyo'nun çok güvenli bir kent olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söyleniyor.
- Tokyo'nun çok güvenli bir şehir olduğu söylenir.

Se dice que Tokio es una ciudad muy segura.