Translation of "Bayan" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Bayan" in a sentence and their spanish translations:

Günaydın bayan.

Buenos días señorita.

Nasılsınız, Bayan Jones?

¿Cómo está usted, señora Jones?

Bayan sessiz kaldı.

La dama se quedó callada.

Bayan seksenin üzerinde.

La mujer tiene más de ochenta años.

Bu, bayan Müller.

Ella es la señora Müller.

Günaydın, bayan Virtanen.

Buen día, señora Virtanen.

Bu, Bayan Curtis'tir.

Esta es la señora Curtis.

O bayan kim?

¿Quién es esta mujer?

- Bayan Brown'la konuşabilir miyim?
- Bayan Brown ile konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con la Sra. Brown?

Bayan Young çok nazik.

La Señorita Young es muy amable.

Tekrar oturun Bayan Curtis.

Siéntese otra vez, señorita Curtis.

Bayan Brown Japonca anlar.

La señorita Brown comprende japonés.

Bayan Bush İngilizce öğretmenimizdir.

La señorita Bush es nuestra profesora de inglés.

İyi günler, Bayan Virtanen.

Buenos días, señora Virtanen.

Bayan Kanda iyi yüzebilir.

La señora Kanda puede nadar bien.

Şu bayan zengin görünüyor.

Esa dama parece ser rica.

Bayan şimdi su içiyor.

Ahora la mujer está bebiendo agua.

Bayan Meier çok çekicidir.

La señorita Meier es muy guapa.

Yaşlı bayan otobüsten indi.

La anciana se bajó del autobús.

Benim öğretmenim Bayan Li'dir.

- Mi maestra es la señora Li.
- Mi profesora es la señora Li.

Bana sırnaşmayın genç bayan!

¡No te pongas descarada conmigo señorita!

Bayan Neusa siz misiniz?

¿Usted es la señorita Neusa?

O, Bayan Kent mi?

¿Esa es la Sra. Kent?

Siz Bayan Kenny olmalısınız.

Usted debe de ser la señorita Kenny.

Hayır, Bayan Kunze'yi anlamıyorum.

No, no entiendo a la señora Kunze.

Bayan Baker çantasını çaldırdı.

A la Sra. Baker le robaron el monedero.

Bayan Hughes, bu Peter Brown.

Señora Hughes, éste es Peter Brown.

Bayan Swan bizim İngilizce öğretmenimizdir.

La señorita Swan es nuestra profesora de inglés.

Bayan Smith bizim İngilizce öğretmenimizdir.

La señora Smith es nuestra profesora de inglés.

Bayan satış elemanı yazarkasayı açamadı.

La vendedora no pudo abrir la caja registradora.

Bayan Yamamoto bize İngilizce öğretir.

La señorita Yamamoto nos enseña inglés.

Şu genç bayan bir hemşiredir.

- Esa chica es enfermera.
- Aquella joven es una enfermera.

Bayan Green bana İngilizce öğretti.

La Sra. Green me enseñó inglés.

Bayan Ogawa teniste gerçekten iyidir.

La señora Ogawa es muy buena en el tenis.

Bayan Smith kente gitmemi istedi.

La señora Smith me pidió que fuera a la ciudad.

Bayan Smith İngilizce öğretmeni mi?

¿La señora Smith es profesora de inglés?

Bay ve Bayan West balayındalar.

El señor y la señora West están en su luna de miel.

Bayan Brown ile konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con la Sra. Brown?

Bayan Brown kadar genç değilim.

No soy tan joven como la señorita Brown.

Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.

- La señorita Sato es la responsable de mi clase.
- La señorita Sato está a cargo de mi clase.

Kırmızı şapkalı olan bayan kim ?

¿Quién es la señora del sombrero rojo?

Lütfen Bayan Suzuki'yi telefona alın.

Por favor ponga a la señorita Suzuki al teléfono.

Güzel genç bir bayan oldu.

Se ha convertido en una hermosa joven.

Bayan Smith kiliseye arabayla gider.

La señora Smith va a la iglesia en coche.

Dün Bayan Smith'i tiyatroda gördüm.

Ayer vi a la señora Smith en el teatro.

Bayan Tortello'yla bir dersim vardı.

Tuve una clase con la señorita Tortello.

Bayan Ana altıncı testi açıklar.

Doña Ana explica el sexto examen.

Bayan Hansson'a yardım ediyor musun?

¿Estás ayudando a la señorita Hansson?

Bayan Lee büyük bir konuşmacı.

La señora Lee es una gran conversadora.

- Geçen yıl Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

¿La señorita Kato fue tu profesora el año pasado?

Cidden, Bayan Darling'in dersini terketmeyi düşünün.

Piensen en cuando salen de la clase de la Srta. Darling.

Bayan Brown, bir oyuncu gibi görünüyor.

Al parecer, la señora Brown es una actriz.

Bayan Brown Japon yemekleri yemeye alıştı.

La señorita Brown se ha acostumbrado a la comida japonesa.

Bayan Hudson'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?

¿Sabes dónde vive la señorita Hudson?

Bayan Yamada sizin okulda niçin popüler?

¿Por qué la Sra. Yamada es popular en tu escuela?

Bayan Smith bir İngilizce öğretmeni midir?

¿La señora Smith es profesora de inglés?

"Kim size İngilizce öğretiyor?""Bayan Yamada."

"¿Quién te enseña inglés?" "La señorita Yamada."

Yaşlı bir bayan bana şarkı söyledi.

Una viejita me cantó.

Bayan Crouch, bir işiniz var mı?

Señora Crouch, ¿tiene usted empleo?

Hiç bayan hizmetçi işe aldın mı?

¿Has contratado alguna vez a una sirvienta?

Sarı pantolonlu bayan gerçekten çok hoştu.

La señora de los pantalones amarillos era realmente agradable.

Sınıftaki tüm öğrenciler Bayan Smith'i severler.

A todos los estudiantes de la clase les gusta la señora Smith.

Bayan Wood çok iyi yemek yapar.

La señora Wood cocina muy bien.

Şu çocukla konuşan bayan onun öğretmenidir.

La mujer que está hablando con ese chico es su profesora.

Seni görmek isteyen bir bayan var.

Hay una mujer que quiere verte.

Bir beyefendi ve bir bayan görüyorum.

Veo un señor y una dama.

Bayan Wood yemek pişirmede çok iyiydi.

La señora Wood era muy buena cocinera.

Bay ve Bayan Siqueira Helena'nın ebeveynleridir.

El Sr. y la Sra. Siqueira son los padres de Helena.

Bayan March bana İngilizce bir sözlük verdi.

La señorita March me dio un diccionario de inglés.

Bayan Harris oğlunun geleceği hakkında çok şüpheli.

La señora Harris tiene muchas dudas sobre el futuro de su hijo.

Bayan Parker bir gülümseme ile onu selamladı.

La Sra. Parker le saludó con una sonrisa.

Arabada bir bayan ve iki köpek görebiliyorum.

Puedo ver a una mujer y a dos perros dentro del auto.

Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

¿La señora Kato era vuestra profesora el año pasado?

Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?

¿Sabes cuántos años tiene la señora Nakano?

O bayan zengin ama o erkek değil.

Ella es rica pero no él.

Bayan Wood çok iyi bir aşçı idi.

La señora Wood era muy buena cocinera.

Bayan Ionescu, size bir şey sormak istiyorum.

Señora Ionesco, me gustaría hacerle una pregunta.

Uşak Bay va Bayan Smith'i haber verdi.

El mayordomo anunció al Sr. y a la Sra. Smith.

Lütfen bu bayan için bir taksi çağırın.

Por favor, llame a un taxi para esta dama.

Henüz Bayan Jackson olarak çağrılmaya alışkın değilim.

Yo todavía no me he acostumbrado a que me llamen la señora Jackson.

Bayan Lark piyano çaldı ve çocuklar şarkı söyledi.

La Sra. Lark tocó el piano y los niños cantaron.

Bay ve Bayan Yamada gelecek ay eve gelecekler.

El señor y la señora Yamada vendrán a casa el mes que viene.

Ben size bir şey sormak istiyorum, Bayan Ionescu.

Señorita Ionescu, deseo preguntarle algo.

Bay ve Bayan Ikeda Ken'in öğretmeni ile konuştular.

El señor y la señora Ikeda hablaron con el profesor de Ken.

Yaşlı bir bayan Tom'a Charles Darwin'e benzediğini söyledi.

Una señora mayor le dijo a Tom que se veía como Charles Darwin.

Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

La dama persistía en ponerse esa camisa pasada de moda.

Bay ve Bayan Yamada gelecek ay vatanlarına geri dönecekler.

El señor y la señora Yamada volverán a su tierra natal el próximo mes.

Bayan, akşam için herhangi bir uygun oda var mı?

Señorita, ¿hay algún cuarto disponible para esta noche?

Bayan Teresa'nın ifadesi kocasının ölümüyle ilgili çok şey açıkladı.

La declaración de la señora Teresa explicó muchas cosas sobre la muerte de su marido.

Yaşlı bayan tek başına üç odalı bir dairede yaşadı.

La señora mayor vivía sola en un apartamento de tres habitaciones.