Translation of "Katı" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Katı" in a sentence and their spanish translations:

Katı kurallar geliştirdik.

con el casamiento y la procreación.

Ebeveynlerim çok katı.

Mis padres son muy estrictos.

O katı kırmızıydı.

Era de un rojo sólido.

Bu katı klişeleri kırdıkları

Y los estamos culpando

Su donduğunda katı olur.

El agua se vuelve sólida cuando se congela.

Binanın 20 katı var.

La construcción tiene 20 pisos.

Evin üç katı var.

- La casa tiene tres pisos.
- La casa tiene tres plantas.

Bizim katı kurallarımız var.

Tenemos estrictas reglas.

Buz, katı haldeki sudur.

El hielo es agua en forma sólida.

Binaların birkaç katı var.

Los edificios tienen varios pisos.

Bu madde, katı haldedir.

Esta sustancia está en estado sólido.

Stavanger'dekinin beş katı olduğunu görüyoruz.

es cinco veces la tasa en Stavanger.

Ya da üç katı hızda

O tres veces más rápido,

Neredeyse ABD nüfusunun iki katı.

Eso es casi el doble de la población de EE.UU.

30 katı ihtiyaç olacağını söylüyor

Dice que necesitará 30 veces

Yaklaşık iki katı artış gösteriyor,

solo aumenta aproximadamente la mitad de eso

Eşinin iki katı kadar ağırdır.

Él pesa el doble que su mujer.

Fiyat geçen yılkinin iki katı.

El precio es el doble de lo que era el año pasado.

Bu sinemanın iki katı var.

Este cine tiene dos pisos.

Katı olan her şey buharlaşıyor.

Todo lo que es solido se deshace en el aire.

Dan katı yürekli görünmek istemiyor.

Dan no quiere verse como un despiadado.

Bu binanın kaç katı var?

¿Cuántos pisos tiene este edificio?

O binanın kaç katı var?

¿Cuántos pisos tiene ese edificio?

- Yeni tünel eskisinin iki katı uzunluğunda.
- Yeni tünel eskisinin iki katı kadar uzun.

El nuevo túnel es el doble de largo que el viejo.

Odam seninkinin iki katı kadar büyük.

Mi habitación es el doble de grande que la tuya.

Bu, onun iki katı kadar büyük.

Esto es el doble de largo que eso.

Bu kutu diğerinin üç katı büyüklüğünde.

Esta caja es el triple de grande que esa.

- Kendine bu kadar katı olma.
- Kendine karşı bu kadar katı olma.
- Bu kadar yüklenme kendine.

- No seas tan duro contigo mismo.
- No sea tan dura consigo misma.

Bu da enflasyonun tam 7 katı eder.

Eso es siete veces la tasa de inflación.

Veya Güneş'in kütlesinin 100 katı büyüklüğünde olabilir.

o podría ser tan grande como la masa de 100 Soles.

Bu ülke Japonya'nın yaklaşık iki katı kadar.

Ese país es casi dos veces más grande que Japón.

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.

Tu habitación es el doble de grande que la mía.

Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.

Yo tengo el doble de tu edad.

Benim yediğimin iki katı kadar çok yedi.

Él comió el doble que yo.

Onun maaşı yedi sene öncesinin iki katı.

Su sueldo es el doble del de hace siete años atrás.

Bu kutu diğerinin iki katı kadar büyük.

Esta caja es el doble de grande que ésa.

Benim kutum seninkinin iki katı kadar ağırdır.

Mi caja es el doble de pesada que la tuya.

Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.

La materia puede hallarse en estado sólido, líquido o gaseoso.

Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği

Verán, el perfeccionismo de John, su imparable ética de trabajo,

10.000 zayiat karşılığında, Ruslara iki katı zayiat vermişti

A costa de 10.000 bajas, había infligido el doble de pérdidas en los rusos

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

Aprobamos leyes estrictas para evitar que esto sucediera.

Geliriniz yaklaşık olarak benimkinin iki katı kadar büyük.

Tus ingresos son sobre el doble de grandes que los míos.

Onun sahip olduğunun iki katı kadar kitabım var.

Tengo el doble de libros que él.

O benimkinin on katı fazla ingilizce kelime biliyor.

Ella conoce diez veces más palabras en inglés que yo.

Benim sahip olduğumun üç katı kadar kitabı var.

Tiene tres veces más libros que yo.

- Lop yumurtayı gerçekten seviyorum.
- Katı yumurtayı çok severim.

Me gustan mucho los huevos duros.

Sandra benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

- Sandra gastó el doble de dinero que yo.
- Sandra se gastó el doble de dinero que yo.

Bu taş onun iki katı kadar çok ağır.

Esta piedra es dos veces más pesada que esa.

Bu iş beklediğimin iki katı kadar uzun sürecek.

Este trabajo tomará el doble del tiempo que yo esperaba.

O köpek tam olarak bunun iki katı büyüklüğünde.

Ese perro es exactamente el doble de tamaño que éste.

Her ay tonlarca atık katı atık sahasına gider.

Muchas toneladas de basura van a los rellenos sanitarios mensualmente.

Bunun üç katı kadar büyük bir kutu istiyorum.

Quiero una caja que sea el triple de grande que esta.

- Onun evi benimkinden üç kat büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı kadar büyük.
- Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.

Su casa es tres veces más grande que la mía.

Ve ağırlığının 2.5 katı kadar günlük besin ihtiyacı vardır

y necesita 2.5 veces su peso por día.

O, benim kazandığımdan üç katı daha fazla para kazanır.

Él gana tres veces más que yo.

Senin sahip olduğunun on katı kadar çok kitaba sahibim.

Tengo diez veces más libros que tú.

Senin sahip olduğunun dört katı daha fazla CD'lerim var.

Tengo cuatro veces más CDs que tú.

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

Mi hermano come el doble que yo.

Bende beş nüsha var ama bana bunun iki katı lazım.

Tengo cinco copias, pero necesito el doble.

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

La luz da una vuelta alrededor de la Tierra siete veces y media por segundo.

- Odam seninkinden üç kat daha büyük.
- Odam seninkinin üç katı.

Mi habitación es tres veces más grande que la tuya.

Öğretmen benim sahip olduğumun üç katı kadar çok kitaba sahip.

El profesor tiene el triple de libros que yo.

Bu genç insanlardan bazıları benimkinin iki katı kadar uzun bacaklara sahipler.

Algunos de estos jóvenes tienen las piernas el doble de largas que las mías.

Kız kardeşim benim sahip olduğumun üç katı kadar çok kitaba sahiptir.

Mi hermana tiene el triple de libros que yo.

Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.

El queso es un alimento sólido elaborado a partir de la leche de vaca, cabra, oveja u otros mamíferos.

Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katı kadar büyüktür.

La media del espacio vital en América es el doble que la media de espacio vital en Japón.

Romalı Praetor, her gemiye normalin 2 katı lejyoner yerleştirerek gemilerin bordalama işlevlerini arttırmaya karar verdi.

El pretor romano decide explotar esto al rellenar sus barcos con el doble de

- Senin üç katın kadar param var.
- Senin sahip olduğunun üç katı kadar çok paraya sahibim.

Tengo el triple de dinero que tú.

Bir diferansiyel ne kadar küçüktür? Sıfırdan büyük en küçük sayı nedir? O sayının iki katı nedir?

¿Cómo de pequeño es un diferencial? ¿Cuál es menor número mayor que cero? ¿Cuánto es el doble de ese número?

Bir aslan kesinlikle tek sırtlandan çok daha güçlüdür ancak orada aslanların üç katı kadar fazla sırtlan vardı.

Un león es ciertamente mucho más fuerte que una sola hiena, pero había tres veces más hienas que leones.

Aslında, herhangi bir hızda hareket etmek için kutup ayısı, çoğu diğer memelilerden iki katı daha fazla enerji harcar.

De hecho, para moverse a cualquier velocidad el oso polar usa el doble de la energía que usan los demás mamíferos.