Translation of "Binanın" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Binanın" in a sentence and their spanish translations:

Binanın önünde bekliyordu.

Ella estaba esperando en frente del edificio.

O binanın sahibi bu binanın beşinci katında oturuyor.

El propietario de ese edificio vive en la 5ª planta de este edificio.

Tıpkı binanın kendisi gibi.

como lo hacen los constructores, por cierto.

Bu binanın yüzeyleri eğimlidir

Las facetas de este edificio son inclinadas,

Binanın iskeleti artık tamamlandı.

El marco del edificio está ahora completo.

Binanın yangın çıkışı yok.

El edificio no tiene salida de incendios.

Helikopter binanın üstünde uçuyordu.

El helicóptero se puso sobre el edificio.

Binanın 20 katı var.

La construcción tiene 20 pisos.

Binanın içi 1,5 kilometreden uzun.

El edificio tiene más de 1.4 km de largo.

Çatısını görebildiğin binanın adı nedir?

- ¿Cuál es el nombre del edificio del que puedes ver su techo?
- ¿Cuál es el nombre del edificio cuyos techos puedes ver?

Binanın önünde bir araba var.

Hay un coche en frente del edificio.

Araba, binanın önüne park edildi.

El automóvil está estacionado al frente del edificio.

Binanın inşaatı önümüzdeki yıl başlayacaktır.

La construcción del edificio comenzará el próximo año.

Üç çocuk binanın kapılarını açtı.

Los tres niños abrieron las puertas del edificio.

O, arabasını binanın arkasına parketti.

Él aparcó el coche detrás del edificio.

Üç çocuk binanın kapısını açtı.

Tres niños abrieron las puertas del edificio.

Bu binanın pencerelerini temizlemek tehlikelidir.

Es peligroso limpiar los vidrios de un departamento.

Bu binanın bir fotoğrafını çekemezsin.Yasak.

No puedo sacarle una foto a este edificio. Está prohibido.

Arabasını binanın önünde park etti.

Él aparcó su coche en frente del edificio.

Çelik binanın etrafında lâleler var.

Hay tulipanes alrededor del edificio de acero.

Bu binanın kaç katı var?

¿Cuántos pisos tiene este edificio?

O binanın kaç katı var?

¿Cuántos pisos tiene ese edificio?

O, o binanın birinci katında.

Está en el primer piso de aquel edificio.

Bizim ofis binanın kuzey tarafındadır.

Nuestra oficina está en la parte norte del edificio.

- Bu binanın ne zaman yapıldığını bilmiyorum.
- Bu binanın ne zaman yapıldığını merak ediyorum.

Me pregunto cuándo fue construido este edificio.

Bu binanın çatısı güneş enerjisini saklıyor.

Este edificio realmente captura la energía del sol con ese techo.

Bu "binanın ruhu" adını verdiğimiz şey.

Es lo que llamamos el alma de un edificio.

Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.

Encontramos un pasaje secreto en el edificio.

Bu binanın terk edilmiş olduğunu düşündüm.

Pensé que este edificio estaba abandonado.

O binanın ilk yardım çıkışı yok.

Ese edificio no tiene salida de emergencia.

Birçok felaketzede çöken binanın enkazından kurtarıldı.

Muchos supervivientes fueron rescatados de los escombros del edificio desplomado.

Araba o binanın karşısına park edilmiş.

El auto está parado enfrente de aquel edificio.

Sadece binanın önünde duran insanlar polis.

Las únicas personas paradas al frente del edificio son policías.

- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.

Los policías arrojaron bombas lacrimógenas hacia dentro del edificio.

Bu binanın içi aslında ses tarafından tasarlandı.

El edificio en su interior está diseñado en realidad por el sonido, pueden ver.

Binanın olduğu yerde bir moloz yığını var.

Hay una pila de escombros donde el edificio solía estar.

Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.

Las antenas deben situarse preferiblemente en la parte más alta del edificio.

Binanın sadece bir kısmı deprem tarafından tahrip olmuştur.

Solo parte del edificio fue destruído por el terremoto.

Bir bebek çöken binanın yıkıntıları arasından sağ çıkarıldı.

Un bebé fue rescatado vivo de los escombros del edificio desplomado.

"Ev" kelimesi bir çatısı ve tüten bacaları olan bir dikdörtgen binanın zihinsel görüntüsünü anımsatır, ki bu çimenlerle ve ağaçlarla çevrili olabilir ve mutlu bir aile tarafından oturulabilir.

La palabra "casa" da en la mente la imagen de un edificio de forma rectangular con un techo y una chimenea que solta humo, el cual puede ser rodeado por hierbas y árboles, y habitado por una familia feliz.