Translation of "Köy" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Köy" in a sentence and their spanish translations:

Köy, tepenin kenarındadır.

El pueblo está en la falda de la colina.

Bu köy sıkıcı.

- Este pueblo es aburrido.
- Este pueblo aburre.

Arazi bir köy oldu.

El terreno se volvió una villa.

Köy o ağaçların ötesinde.

El pueblo está más allá de aquellos árboles.

Köy dağlarda yüksekte bulunmaktadır.

La villa se ubica en lo alto de las montañas.

Bu köy tavuğu güzel oğlandır

Este pueblo de pollo es un niño hermoso

O köy düşmanın son kalesidir.

- Esa villa es el último bastión enemigo.
- Ese pueblo es el último bastión enemigo.

Tüm köy onları karşılamaya çıktı.

Toda la villa salió a recibirlo.

Bu köy İsveç kralına aittir.

Este pueblo pertenece al rey de Suecia.

Köy insanları geleneksel olarak yabancılardan kuşkulanırlar.

La gente del campo es tradicionalmente sospechosa para los extraños.

Bu, iki yüz sakini olan bir köy.

Es un pueblecito de doscientos habitantes.

Baraj inşa edilmeden önce burada bir köy vardı.

Aquí solía haber una villa antes de que construyeran la presa.

Küçük bir köy, iki kasaba arasında yer alır.

- Un pequeño pueblo se sitúa entre las ciudades.
- Una pequeña aldea está localizada entre dos pueblos.

Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?

- ¿Cuál es la diferencia entre una villa y un pueblo?
- ¿Cuál es la diferencia entre un pueblo y una ciudad?

Tom bir şehir ve bir köy arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe la diferencia entre una ciudad y un pueblo.

Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim

y pasé un tiempo, construí un pueblecito con algunas carreteras

Biz de küçük, birbirine bağımlı küresel bir köy haline geliyoruz.

Estamos convirtiéndonos en una aldea pequeña, interdependiente y global.

Geçen yaz ziyaret ettiğim köy, Nagano bölgesi'ndeki küçük bir köydü.

El pueblo que visité el verano pasado era uno pequeño de la prefectura de Nagano.

Bu bir ülke mi/köy mü yoksa bir şehir mi?

¿Eso es un país o una ciudad?

Eşim her gün gıdalar satın almak için köy pazarına gider.

Mi esposa va cada día a comprar alimentos al mercado del pueblo.

- Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Kırsal yaşam kent yaşamından daha sağlıklıdır.

La vida en el campo es más saludable que en la ciudad.

Çok geçmeden, yanmakta olan köy ve arazilerden çıkan duman bulutları ve kömüre dönmüş Batı Arretium toprakları...

Pronto, columnas de humo de la quema de las villas y campos manchan la tierra al oeste de Arretium,