Translation of "Geçtim" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Geçtim" in a sentence and their spanish translations:

Caddeyi geçtim.

Yo crucé la calle.

Ben yirmiyi geçtim.

Cumplí veinte años.

Sonunda nehri geçtim.

Finalmente atravesé el río.

- Ben zar zor sınavı geçtim.
- Ben sınavı güçlükle geçtim.

Aprobé el examen por los pelos.

Yerin dibine geçtim, utancımdan

Me dijo, "Me sentía tan mal y tan cohibida,

O testi sonunda geçtim.

Finalmente pasó esa prueba.

Nehri tekne ile geçtim.

Crucé el río en bote.

Nihayet, ben testi geçtim.

Al fin pasé la prueba.

Japonca bir testi geçtim.

Pasé una prueba de japonés.

Her tek testten geçtim.

He aprobado todos y cada uno de mis exámenes.

Ben tüm testlerimi geçtim.

He aprobado todos mis exámenes.

Atlantik'i birkaç kez geçtim.

He atravesado el Atlántico varias veces.

Ben koşarak onları geçtim.

Pasé corriendo en frente de ellos.

Dün evinin yanından geçtim.

Me pasé por su casa ayer.

Ya hayata geçirmeyi geçtim hadi

Lo pasé, vamos

Ben, karanlık bir sokaktan geçtim.

Yo atravesé la oscura calle.

Fark edilmeden onun arkasından geçtim.

Pasé detrás de él sin que se diera cuenta.

Söz dağarcığını oluşturduktan sonra cümlelere geçtim.

Y mientras creaba ese vocabulario, avancé a las oraciones.

Bir tabelanın yanından geçtim: “Çıkmaz Sokak.”

Pasé la señal de tráfico que decía "Callejón sin salida".

Sınavı geçtim ve Tom da öyle.

Yo aprobé el examen, y Tom también.

Australya yolculuğumda ilk kez ekvatoru geçtim.

Crucé el ecuador por primera vez durante mi viaje a Australia.

Google Chrome'a ​​geçtim ve işe yaradı.

Me cambié a Google Chrome y funcionó.

Ve 21 yaşında, İiyiliksevenlerle tekrar iletişime geçtim.

Y a los 21, contacté a Samaritanos nuevamente.

Dün gece saat onda evinizin yanından geçtim.

Yo pasé por tu casa cerca de las 10 anoche.

Evden dışarı çıkma saatlerime karışılacak yaşı geçtim.

Soy un poco mayor para tener horario de llegada.

Yağmur yağmaya başladı bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına geçtim.

Me puse bajo el paraguas de mi amigo porque se puso a llover.

Zaman kavramının sadece bir yanılsamadan ibaret olduğunu anlamak için sonsuzluk denizlerini geçtim.

He cruzado los mares de la eternidad para entender que la noción de tiempo no es nada sino una ilusión.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.

Cuando una felicidad te abandona, otra te reanima. Acabo de pasar un examen para un trabajo.