Translation of "Nehri" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Nehri" in a sentence and their spanish translations:

Sonunda nehri geçtim.

Finalmente atravesé el río.

O, nehri geçti.

Cruzó el río.

Nehri kayıkla geçtik.

Cruzamos el río por bote.

Nehri yüzerek geçebilir misin?

¿Puedes cruzar el río nadando?

Mary yüzerek nehri geçebildi.

Mary era capaz de cruzar el río a nado.

Onlar nehri yüzerek geçtiler.

Ellos cruzaron el río nadando.

Nehri tekne ile geçtim.

Crucé el río en bote.

Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim.

Soy capaz de cruzar el río a nado.

Nehri bir botla geçeceğiz.

Cruzaremos el río en un barco.

Bence nehri geçmen tehlikeli.

Creo que es peligroso que cruces el río.

Nil nehri hangi kıtadadır?

¿En qué continente está el río Nilo?

- Dünyanın en uzun nehri hangisidir?
- Dünyanın en uzun nehri nedir?

¿Cuál es el río más largo del mundo?

Asla nehri geçemedi. Mareşal'in rolü,

nunca lograron cruzar el río. El papel del mariscal se limitó a tratar

Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı.

El niño no pudo cruzar el río a nado.

Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.

Harry consiguió atravesar el río nadando.

Misissipi nehri Meksika körfezine akar.

El río Misisipi desemboca en el golfo de México.

Nil Nehri dünyada en uzundur.

El río Nilo es el más largo del mundo.

Tom nehri bir sandalda geçti.

Tom atravesó el río en un bote de remos.

Bizim o nehri geçmemiz imkansız.

Es imposible para nosotros cruzar ese río.

O nehri yüzerek geçmeyi başardı.

Él logró atravesar el río a nado.

Shinano Nehri Japonya'daki en uzun nehirdir.

El río Shinano es el río más largo en Japón.

Mogami Nehri boyunca yürüdüğüm ilk kezdi.

Era la primera vez que caminaba a lo largo del río Mogami.

Bu nehri yüzerek geçtiğin doğru mu?

¿Es verdad que cruzaste nadando este río?

O bir nehri nasıl geçeceğini biliyor.

Él sabe cruzar el río.

Sen deli misin? Nehri yüzerek geçemem!

¿Estás loco? ¡No puedo atravesar el río nadando!

Tüm Seine nehri boyunca lambalar vardır.

A lo largo del Sena, hay lámparas.

Nehri bloke eden baraj çok geniş.

El dique que bloquea al río es muy ancho.

Küçük bir tekne ile nehri geçti.

Atravesó el río en un pequeño bote.

Savaş Little Bighorn nehri yakınında oldu.

La batalla tuvo lugar cerca del río Little Bighorn.

Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.

El cocodrilo atrapó a un ñu mientras éste intentaba cruzar el río.

O bir şekilde nehri yüzerek geçebildi.

De alguna manera él fue capaz de nadar hasta el otro lado del río.

- Dünyanın en uzun nehri hangisidir?
- Dünyanın en uzun nehri nedir?
- Dünyadaki en uzun nehir hangisidir?

¿Cuál es el río más largo del mundo?

Nehri yüzerek geçmemin tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?

¿Crees que sería peligroso que cruzase el río a nado?

Ren nehri Fransa ve Almanya arasında akar.

El Rin fluye entre Francia y Alemania.

O, nehri yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

Él fracasó en su intento de atravesar el río a nado.

Ürdün Nehri Ölü Deniz'e akan tek nehirdir.

El Jordán es el único río que desemboca en el Mar Muerto.

En son ne zaman bir nehri geçtin?

¿Cuándo fue la última vez que cruzaste un río?

Erkek kardeşim nehri yüzerek geçmeye cesaret edemedi.

Mi hermano no se atrevió a cruzar el río a nado.

- Nehri yüzerek geçebildik.
- Biz nehirde yüzmeyi başardık.

Conseguimos cruzar el río a nado.

Erkek kardeşimin nehri yüzerek geçmeye cesareti yoktu.

Mi hermano no tuvo el valor para cruzar nadando el río.

Biz bir şekilde nehri yüzerek geçmeyi başardık.

Conseguimos cruzar el río a nado.

Tom Mary'nin evine gitmek için nehri geçti.

Tom cruzó el río para llegar a la casa de Mary.

Numidyalılar kendilerini Trebia nehri ve Romalılar arasında buluyor.

Los numidianos se ven acorralados contra el Trebia.

Düşman süvarisi, bilinmeyen bir geçit yoluyla nehri geçti.

La caballería enemiga cruzó el río por un vado desconocido.

Shinano Nehri Japonya'daki herhangi bir nehirden daha uzundur.

El río Shinano es más largo que cualquier otro de Japón.

Sibirya bölgesinin tunguska nehri yakınlarında bundan 112 yıl önce

Hace 112 años cerca del río tunguska de la región siberiana

Meriç Nehri, Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturur.

El río Maritsa hace frontera entre Turquía y Grecia.

Nehri geçmek için bir tekne ya da köprüyü kullanabilirsiniz.

Para cruzar el río, puedes usar un barco o el puente.

Nehri geçmeye başlıyorlar onlar çekilirken aynı zamanda Romalılar tarafından kovalanmaya devam ediliyorlar.

Empizan a cruzar el río mientras continúan yendo para atrás, perseguidos por los romanos.

Romalılar Ticinus nehri üzerine bir köprü yaparak karşıya geçtiler ve kamp kurdular.

Los romanos construyen un puente de pontones sobre el río Ticinus y establecieron un campamento en el banco oeste.

Bulgar Tuna Nehri kıyısındaki Osmanlı ve diğer Hıristiyan olmayan yerleşimlere saldırdı ve

de Vlad saquea a los otomanos y otros asentamientos no cristianos del banco del río búlgaro del Danubio.

- Nehri yüzerek geçmek imkânsız. Çok geniş!
- Yüzerek geçmek imkânsız. Nehir çok geniş.

¡No se puede cruzar el río a nado, es muy extenso!

- Sadece nehir boyunca yüzmek fikri beni titretti.
- Nehri yüzerek geçmenin düşüncesi bile beni titretmeye yetti.

La mera idea de atravesar el río a nado me hizo temblar.